Meslektaşlarım Selamlar,

Kardeş olan müvekkiller, apartman aidatı sebebiyle bir komşuları ile tartışıyorlar ve komşuları her iki müvekkili de silahla ateş ederek öldürüyor. Her iki müvekkilin ailesi için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepli dava açılıyor. Bir davada karar veriliyor, karar kesinleşiyor, icra takibine geçiliyor ve en sonunda satış aşamasına geçiliyor. Bu arada vefat eden kişi adına kayıtlı iki adet apartman dairesi var.

Diğer davada ise tam karar celsesi davalının öldüğü tespit ediliyor. Mirasçıları davaya dahil ediliyor. Ancak mirasçılar davayı reddediyor. Mahkeme, murisin terekesinin tasfiyesi için dava açmak üzere tarafımıza yetki veriyor. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tasfiye memuru atanıyor. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davayı tasfiye memuru takip ediyor ve nihayetinde karar veriliyor. Gerekçeli karar hem mirası reddeden mirasçılara hem tasfiye memuruna tebliğ ediliyor.

Şimdi sorularım şu şekilde:

1. Tasfiye memurunun istinaf yoluna gitmesi mümkün müdür?

2. İstinaf kanun yoluna gidilmeden karar kesinleştiği taktirde, mahkeme kararındaki tazminatlar için icra takibi yapılabiliyor mu? Eğer mümkünse takipte alacaklı olarak kim gösteriliyor? tasfiye memuruna mı tebligat yapılması gerekiyor? (Çünkü faiz 2005 yılından itibaren başlayacak, icra vekalet ücreti bizim için önemli)

3. Yukarıda bahsettiğim ilk dava ile ilgili olarak icradan satış istendi ama tasfiye memuru atandığı için bekleme kararı aldık. Yeniden satış istememiz gerekiyor mu yoksa zaten Sulh Hukuk Mahkemesindeki tereke tasfiyesi dosyası sebebiyle tasfiye memurunun icra dosyasından haberi olduğundan yeniden satış istemesek olur mu?


Vakit ayırıp sorularımı cevaplayabilecek olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.

İyi çalışmalar