Mesajı Okuyun
Old 04-12-2010, 18:30   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan harkan
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/16517
K. 2005/20224
T. 18.10.2005
• ŞİRKET ORTAKLARINA GÖNDERİLEN HACİZ İHBARNAMELERİ ( Borçlu Şirket Yönünden Ortaklar 3. Kişi Sayılamayacağından Hukuki Sonuç Doğurmadığı )
• SÜRESİZ ŞİKAYET ( Borçlu Şirket Yönünden Ortaklar 3. Kişi Sayılamayacağından Gönderilen Haciz İhbarnamelerinin Hukuki Sonuç Doğurmaması Nedeniyle )
• ŞİRKET ORTAKLARININ 3. KİŞİ SAYILAMAYACAĞI ( Borçlu Şirket Ortaklarına Gönderilen Haciz İhbarnamelerinin Hukuki Sonuç Doğurmaması Nedeniyle )
2004/m. 16, 89
ÖZET : Borçlu şirket aleyhindeki icra takibinin kesinleşmesi üzerine şirket ortaklarına haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Takip borçlusunun 3. kişilerdeki hak ve alacakları için haciz ihbarnamesi gönderilebilir. Şirket ortakları, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamaz. Bu nedenle gönderilen haciz ihbarnameleri hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda şikayet süreye tabi değildir.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İcra takibinin borçlusu A. Danışmanlık İnşaat Yatırım Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi olup, adı geçen borçlu hakkındaki takibin kesinleşmesi sebebiyle şirket ortakları A. ve H'ye İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Anılan maddede takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedileceği öngörülmüştür.

Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortakları, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağından sözü edilen haciz ihbarnameleri sonuç doğurmaz. Yasanın emredici kuralına aykırı bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde, mahkemece şikayetin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sadece tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : 3. Kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/10552

K. 2005/13982

T. 28.6.2005

• 3. KİŞİYE GÖNDERİLEN HACİZ İHBARNAMESİ ( Şirket Ortağının Borçlu Şirket Yönünden 3.Kişi Sayılamayacağından Sözü Edilen Haciz İhbarnamesinin Sonuç Doğurmadığı - Şikayetin Süresiz Olduğu )

• ŞİRKET ORTAĞI ( Borçlu Şirket Yönünden 3.Kişi Sayılamayacağından 89/1 Haciz İhbarnamesinin Sonuç Doğurmadığı - Şikayetin Süresiz Olduğu )

• SÜRESİZ ŞİKAYET ( 89/1 Haciz İhbarnamesi Gönderilen Şirket Ortağının Borçlu Şirket Yönünden 3.Kişi Sayılamayacağından Sözü Edilen Haciz İhbarnamesi Sonuç Doğurmaması Nedeniyle )

2004/m.16/2,89/1


ÖZET : Somut olayda 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağının borçlu şirket yönünden 3.kişi sayılamayacağından sözü edilen haciz ihbarnamesi sonuç doğurmaz. Bu durumda şikayet süresizdir ve kabulüne karar verilmelidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İcra takibinin borçlusu İnter-Mop San. ve Tic. Ltd. Şti. olup, adı geçen borçlu hakkındaki takibin kesinleşmesi sebebiyle şirket ortağı Yılmaz Aldıkaçtı’ya İ.İ.K.'nun 89/1.maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmiştir.
Anılan maddede takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedileceği öngörülmüştür. Somut olayda 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağı Yılmaz Aldıkaçtı borçlu şirket yönünden 3.kişi sayılamayacağından sözü edilen haciz ihbarnamesi sonuç doğurmaz. Yasanın emredici kuralına aykırı bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan İİK.nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir.O halde Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : 3.Kişi vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/9303
K. 2002/10800
T. 23.5.2002
• LİMİTED ŞİRKET BORCU ( Şirkete Göre Üçüncü Kişi Sayılmayan Şirket Ortağına İhbarname Tebliğ Edilememesi )
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Lİmited Şirketin Borcundan Dolayı Şirkete Göre Üçüncü Kişi Sayılmayan Şirket Ortağına İhbarname Tebliğ Edilememesi )
• SÜRESİZ ŞİKAYET ( Bir Hakkın Yerine Getirilmesi İle İlgili Konularda Şikayetin Süreye Tabi Olmaması )
2004/m.16/2,89
ÖZET : Limited şirketin borcundan dolayı, şirkete göre 3. kişi sayılmayan şirket ortağına haciz ihbarnamesi tebliğ edilemez. Ayrıca bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili konularda şikayet İİK 16/2 maddesine göre süreye tabi değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3. Kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Y... Ltd Şirketinin borcundan dolayı Ltd Şirkete göre 3. kişi sayılmayan Ltd Şirketi ortağına 89 ihbarı tebliğ edilemez. Bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili konularda şikayet İİK 16/2 maddesine göre süreye tabi değildir. Merciin şikayetin kabulüne karar vermesi gerekirken süreden ret kararı vermesi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 19. HD, 24.09.2001 T., Esas: 2001/1947, Karar: 2001/5801:"...İİK.nun 89. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, borçlunun davacı Limited Şirketi'ndeki ortaklık payının İİK m.89 a göre haczi kabil olmayıp, ancak şirket ortağı ( borçluya ) isabet edecek kar payının haczinin mümkün olduğu görülmektedir.
Somut olayda dava dışı borçlunun, davacı şirketin ortağı olduğu ve 1998 yılı hesaplarına göre kendisine 1.081.108.415.TL kar payının isabet ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 89. maddesi uyarınca sadece kar payına haciz konulabileceği gözetilerek, davanın kar payı miktarı yönünden reddi, kar payını aşan talep yönünden ise kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir."



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 21.10.2005 T., Esas: 2005/15995, Karar: 2005/20550: "Limited şirkette ortağın kişisel alacaklısının ilk başvurabileceği mallar ortağın kişisel mallarıdır. Kişisel mallar yok veya alacaklı alacağının tamamını tahsil edememişse bu durumda, ortağın şirketteki kar payına başvurabilir ( TTK'nun 522. md. ). Limited şirketlerde kolektif şirketlerde olduğu gibi TTK' nun 169 ve 170. maddeleri uyarınca bilançoya göre saptanacak kar payı her yıl sonunda muaccel hale gelir. Bunun için alacaklı TTK' nun 191. maddesi uyarınca tasfiye sonucunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurmaya ve altı ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonu için hüküm ifade etmek koşulu ile ortaklığın feshini isteyebilir. Limited şirket diğer ticaret şirketlerinde olduğu gibi ortaklardan ayrı müstakil ve tüzel kişiliği olan bir varlıktır. Malları, alacakları, hakları ortaklara değil şirket tüzel kişiliğine aittir. Bu değerlerle şirket borçlarından birinci derecede sorumludur. Şirketin işlerini yürütmesi ve devamlılığı esastır. Bu sebeple, ortaklardan herhangi biri şirketin mal varlığı, gelirleri üzerinde mülkiyet iddiası ile bir hak ileri süremeyeceğinden şirket ortaklarının şahsi alacaklıları da böyle bir iddia ileri sürerek işlem yapılmasını isteyemezler. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında borçlu şirket ortağının şahsi borcu sebebiyle icra müdürlüğünce şirket alacağının üzerine haciz konulması isabetsiz olduğundan mahkemece şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir."

Sayın meslektaşım,

Bu Yargıtay kararlarını biliyorum. Karardaki gerekçe, hukukun genel ilkelerine uygun değil.

Sermaye şirketlerinde Şirket ile ortak birbirlerinden tamamen farklı hukuki kişiliklerdir. Borçlu şirket bakımından ortaklar 3. kişi sayılmıyorsa,(*) o zaman; borçlu şirketin borcu için de, ortağın malvarlığına hem de doğrudan gidebilmeniz gerekirdi. Böyle saçma bir gerekçe olabilir mi?

(*) Şirket ortağının, şirket borçları bakımından 3. kişi sayılamayacağına dair hiç bir hukuk kuralı olmadığı gibi bu yönde bağlayıcı bir içtihat da yoktur.

Not: Son iki Yargıtay kararının konuyla doğrudan ilgisi yoktur. Son iki kararda takip borçlusu olan şirket değil, ortaktır.