Merhaba Sayın Meslektaşlarım ;

Müvekkilim manevi tazminat davası açtıktan sonra henüz dilekçeler teatisi sona ermeden vefat etti.

Mahkeme ise tensiple ''Davacı vekiline davacı müteveffanın mirasçılarına ilişkin veraset ilamını almak üzere yetki ve 1 aylık kesin süre verilmesine, verilen yetki ve kesin süre kapsamında davacı müteveffanın mirasçılarına ilişkin veraset ilamı alınmadığı ve davada davacı sıfatıyla yer almasının sağlanmadığı ya da terekeye temsilci atanması için başvurulmadığı takdirde davanın aktif husumet yokluğundan reddedileceğinin ihtarına,'' şeklinde kararı tarafımıza tebliğ etmişti.

Mahkemece verilen kesin süre içerisinde müvekkilimin yasal mirasçıları davaya davacı sıfatıyla katılmak üzere başvurmadığı için ;

Mahkeme gerekçeli kararında davacının 05.02.2020 tarihinde öldüğü anlaşılmış ve bunun üzerine
müteveffanın mirasçılarının davada davacı sıfatıyla yer almasını sağlamak için veraset ilamı
almak ve davacı sıfatıyla yer almalarını sağlamak yada terekeye temsilci atamak için kesin
süre verilmiş verilen kesin süre içerisinde söz konusu işlem yerine getirilmediğinden açılan
davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm
husule gelmiştir.''

1-Açılan davanın AKTİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞU nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-4-Karartarihindeki A.A.Ü.T. gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, şeklinde karar verdi.

Sorularıma gelecek olursak ;
1- Bu aşamadan sonra müvekkilimin yasal mirasçılarının davaya katılmasına sağlayabilir miyiz ?
2- Dilekçeler teattisi bitmeden husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle aleyhimize hükmedilen vekalet ücreti hukuka uygun mudur ?

Saygılarımla ;