Mesajı Okuyun
Old 10-12-2007, 01:26   #1
Gemici

 
Varsayılan Çocuğun Soyadı - Avrupa Ülkelerinde'ki Uygulama - Almanya Örneği

Çocuk toplum zincirinin en zayıf halkasıdır. Bundan dolayı hukuk çocuğun korunmasına önemli bir yer verir. Çocukla ilgili yasal düzenlemelerin temelinde çocuğun menfaatleri yatar. Bu menfaatin yeterince korunabilmesi özel bir düzenleme gerektirir.

Çocuk haklarını kullanma ehliyetinden yoksun olduğu için, yasalar ana ve babaya çocuğun kullanamadığı hakları çocuk adına kullanmak gayesiyle birtakım haklar tanır. Aynı yasalar gerektiğinde çocuğu ana ve babaya karşı korumak için devlete yetki verir; ana ve babanın çocuğu temsil etmedeki, onun eğitim ve öğretimi üzerindeki hakları belirli durumlarda devlet organlarına geçer veya ancak onların onayı ile kullanılır.

Söz konusu haklardan birisi de çocuğun ismidir. Çocuğun ismi konusundaki uygulama devletten devlete bazı değişiklikler gösterir. Hemen hemen tüm ülklelerde ortak olan yön aynı soydan gelen çocukların aynı adı taşımasıdır. İtalya, Lüxemburg ve Belçika’da evlilik içi doğan çocuklar babanın adını alır. İngiltere, İrlanda, Hollanda ve Fransa’da ana ve babanın evli olup olmadıklarına bakılmaksızın ana ve baba çocuğun soyadını belirlemede serbesttir. Almanya, Avusturya, İsveç ve Finlandiya’da, ana ve baba evli iseler ve ortak bir soyadı seçmişlerse çocuk bu soyadını alır. Ana ve baba ortak bir ad taşımıyorlarsa, çocuğa ananın veya babanın soyadını verebilirler. İsviçre’de ana ve baba evli iseler çocuk ailenin soyadını alır. Evli değillerse çocuk ananın soyadını alır. İsviçre Medeni Kanunu’na göre kocanın soyadı ailenin soyadıdır, kadın isterse, evlilikten önceki soyadını aile isminin başında kullanabilir. İsviçre ad konusundaki uygulamayı kadın ve erkeğin eşitliği esasına dayanan bir temele oturtmak için bir ön yasa tasarısı üzerinde çalışmalar yapıyor.

Çocuğun isminin değiştirilmesi: Almanya Örneği

Çocuk ve Hakları:
Çocuğun adının değiştirilmesi prosedürüne geçmeden önce belirtmek gerekir: Çocuğun tüm temel haklardan faydalanma hakkı vardır. Anayasa mahkemesinin bir kararına göre çocuk her davaya taraf olabilir. Anayasa mahkemesine başvurma hakkı vardır; Ana ve baba istemedikleri veya dava açabilecek durumda olmadıkları zaman çocuğa bir kayyım tayin edilir; Velayet hakkı söz konusu olduğunda çocuğun dinlenmesi gerekir. Pratikte velayet konusundaki anlaşmazlıklarda mahkemeler üç yaşından büyük çocukları dinliyor. 14 yaşından itibaren çocuk mahkeme tarafından dinlenmesi gereken durumlarda dinlenmemişse, kayyıma gerek kalmadan kendisi buna itiraz edebilir.

Çocuğun Adının/Soyadının değiştirilmesi:
Soyadının değiştirilmesi söz konusu olduğında çocuğun değişikliğe rıza göstermesi gerekir. 5 yaşından itibaren çocuk kendisini temsil eden ve soyadı değişiklik dilekçesini v eren ebeveyn aracılığı ile ad değişikliğine dair rızasını beyan edebilir. 14 yaşından itibaren rıza beyanını kendisi verebilir, ama kanuni temsilcisinin müsaadesine ihtiyacı vardır.

Belirli koşullar altında çocukların ad ve soyadlarının değiştirilmesi olanağı var. Ad değişikliği özel bir yasa ile düzenlenmiş. Ad değiştirebilmek için gereken temel koşul ad değiştirmeyi haklı gösterecek önemli bir sebebin bulunması. Ad değişikliği için dava açmaya gerek yok. Ad değişikliği idari bir işlem olarak Standesamt (Evlenme Dairesi/Nufüs Dairesi) tarafından tescil edilir. Tescili rededen daireye karşı dava açma olanağı vardır.

Bavyera Yüksek Eyalet Mahkemesi 2003 yılında verdiği bir kararda çocuğun velayeti kendisinde bulunan anne öldükten sonra, velayet kendisine verilen babanın çocuğa kendi adını verebileceğini kabul etmiş.

Saygılarımla