Mesajı Okuyun
Old 28-05-2013, 18:44   #3
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan manolimato_06
Sayın meslektaşım, "Ama davacı yan ilk raporu kabul etti bu durumda bizim için usulü kazanılmış hak oluştu" şeklindeki görüşünüze katılamıyorum çünkü;
1. HMK.m.281/(2) "Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi,..." şeklinde olup, benim madde metninden anladığım kadarıyla mahkemece, re'sen ek rapor alınabileceği belirtilmektedir. Hal böyle iken davacı vekilinin bilirkişi raporuna ve kusur oranlarına bir diyeceğimiz yoktur şeklindeki beyanının sizin lehinize kazanılmış hak oluşturduğu düşüncesine katılamıyorum.
2. Usuli kazanılmış hakkın doğumu için taraflar mahkeme veya yargıtay tarafından yapılmış ve istisnalar kapsamında olmayan bir işlemle taraflardan biri lehine doğmuş ,uyulması zorunlu bir hak bulunmalıdır. Burada bir hakkın doğduğundan söz etmek de mümkün değildir kaldı ki kazanılmış hak kavramının ortaya çıkışı kamu düzenine, mahkemelerin veya Yargıtayın kararlarında istikrarlı davranmaları gereği düşüncesine dayanmaktadır.
Benim düşüncelerimi bir kenara bırakacak olursak
İki ucu açık şekilde şöyle bir cümle kullanılabilir (madem ufak bir cümle ile kazanılmış hak oluşturuyoruz): "Kazanılmış hak oluşturmaması kaydıyla, Mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınması (veya ek rapor alınması) cihetine gidilecekse bilirkişi raporundaki kusur oranlarını kabul etmiyoruz, mahkeme aksi kanaatte olur da yeni bir rapor (ek rapor) isteme yoluna gidilmez ise bilirkişi raporundaki kusur oranlarını kabul ediyoruz.


Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2007/5458 E., 2008/1122 K. sayılı içtihatı:

İçtihat Özeti: İlk bilirkişi raporunda karşı davacının 5/8 kusurlu kabul edilip, davacı vekilinin de bu kusur oranını kabul etmesi usuli kazanılmış hak oluşturacaktır. Bu kabule rağmen sonradan alınan ve karşı davacıyı 6/8 kusurlu kabul eden raporun hükme dayanak yapılması tazminat miktarlarını değiştireceğinden doğru değildir.

İçtihat Metni :

Davacı K….. ve A.. vekili tarafından, davalı M…… ve A… Sigorta A.Ş. aleyhine 11.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.2006 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı Mustafa vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacı M……’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davalı-karşı davacı Mustafa’nın diğer temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece alınan 17.06.2005 tarihli bilirkişi raporunda davalı-karşı davacı M…..’nın 5/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacılar A.. ve K….. vekilinin 27.06.2005 tarihli oturumda belirlenen kusuru kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu kabul beyanı karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğurur. Davacı vekilinin kabul beyanına rağmen, mahkemece 12.09.2005 tarihli Adli Tıp Kurumu’ndan alınan ve davalı M……’nın 6/8 kusurlu olduğunu belirleyen raporun esas alınarak karar verilmiş olması, davalı M…..’ya karşı açılan davada onun aleyhine olarak fazla ve aynı zamanda karşı davacı olan M……’nın açtığı davada da daha az tazminata karar verilmesi sonuçlarını doğurduğundan verilen kararın bozulması gerekmiştir.

Ayrıca, karşı davanın davacısı olan M…..’nın yaptığı tespit giderlerinin de karşı taraftan tahsili istendiğine göre, mahkemece bu giderlerin de yargılama giderlerinden sayılarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı, birleşen dosyanın davacısı M….. yararına (BOZULMASINA), diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.