Mesajı Okuyun
Old 20-03-2010, 18:57   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gursan
Kaybedilen "boş çek yaprağının" çek olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.Çek iptali, TTK'nunda tarif edilen unusurları taşıyan "kambiyo senedi vasfını taşıyan" belge için geçerlidir.Çekin unusrlarını taşıyan bir belge olmadığına göre çek iptaline ilişkin hükümlerin uygulanması düşünülemez. Burada kaybedilen bir çek olmayıp, bankadan satın alınmış olan "değerli kağıt" tır. (210 sayılı kanun madde 3/4) Değerli kağıtların kaybedelimesi halinde mahkemeden bir karar alınması süz konusu değildir.
Bankaya çekilecek bir ihtarname ile "çek yapraklarının" BOŞ VE İMZASIZ olarak kaybedeildiği bildirildiğinde bankanın çeki ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacaktır. Çünkü banka çek üzerindeki imzanın kontrolünü yapma yükümlülüğündedir.İmzaların çıplak gözle karşılaştırılması hailinde farklılık tespit edilirse bile ödemeden kaçınması gereken bankanın, hesap sahibinin çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki açık beyanına rağmen ibraz edilecek çeki ödeyemez.Hesap sahibinin beyanı banka için bağlayıcıdır. Çek kanunu gereğince ödemesi gereken miktarı ödeme yükümlülüğü de doğmaz çünkü (hesap sahibi tarafından, imzalanmadığı bildirildiğinden) ortada karşılıksız bir çek yoktur. Belirttiğim nedenlerle bankaya bir ihtar çekilerek "çek yapraklarının BOŞ VE İMZASIZ olarak kaybedildiği", bloke edilen paranın (veya rehnin) çözülmesi istenmeli ve yerine getirmemesi halinde bankaya karşı dava açılmalıdır.Saygılarımla.

Yöntem olarak elbette ki doğru bir yöntem. Banka ile hesap sahibi arasındaki akit uyarınca da banka kendisine yapılan bildirime itibar etmek, gerekli özeni göstermek zorundadır. Banka bu özeni göstermezse... Yani çekin arkasına karşılıksızdır kaşesi vurursa Türkiye'nin her tarafından haksız icra takipleri ve karşılıksız çek şikayetleri yağacaktır...

Ancak uygulamada Yargıtay, haklı olarak gerçek bir "zararın doğması" nı bankaya rücu için şart görüyor ve diyor ki: Önce sana doğrudan zarar vereni dava et, dava ve icra takibinden sonuç alamazsan aciz vesikası ile bankaya zararını rücu edersin!

Böyle bir durumda ise, olayı, çok daha kolay ve sorunun başında mahkeme kararı ile çözmek mümkünken, bankanın insafına bırakmamak gerekir diye düşünüyorum.

Evet doğrudur, boş çek yaprağı çekin unsurlarını taşımadığı için çek değildir. Ancak içeriği sahte olarak bile doldurulduğu an o artık şeklen bir çek olup, hesap sahibine karşı içeriği bilinmeyen sürpriz borç doğurmaya aday bir risk taşır. Mahkemeler zarar riski varsa talep üzerine ihtiyati tedbir kararı almak zorundadır. Bu hesapla boş çek koçanları için doğmuş bulunan kanun boşluğunun hakimler tarafından doldurulması kaçınılmazdır diye düşünüyorum.

Bu tür taleplerde gerekli -ödeme yasağı gibi- tedbir nitelikli kararın verilmesinin doğru olacağı kanaatindeyim.