Mesajı Okuyun
Old 08-01-2010, 02:42   #11
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Denizcan Sarıkaya
Meşruiyetini kaybetmiş derken...
biraz daha açıklayıcı olabilir misiniz

Ülkemizde akademik kariyer mantığı çok yanlış. Bir kere anadilimiz Türkçe, üniversitelerin eğitim dili İngilizce.
Akademik başvuru için İngilizce yeterlilik aranıyor, Türkçe yeterlilik aranmıyor.

Kimin prof, doç olacağı yaptıkları işlere göre değil, Yök'ün açtığı kontenjana göre belli oluyor.

Her ilde üniversite var, ki tamamen yanlış, üniversiteler kültür merkezidir 30-40bin öğrencinin birlikte yaşadığı sosyal yaşam ve kültür birikimi yaptığı alanlar olmalıdır.

Özel ve devlet üniversiteleri ayrımı var ki anlamak elde değil.

Akademik çalışmalar ya prof, doç eki almak ya devletten ek ödenek almak, ya da üniversitenin diğer üniversitelerle kıyaslanmasında öne geçmesini sağlamak için yapılıyor.

Hocaların yazdığı kitaplar bazen yabancı yazarların kitapların çevirisi niteliğinde oluyor ama kimse onlara hesap sorma yoluna gitmiyor.

Lisans eğitimi, koordineli bir şekilde yürütülmüyor, iktidarın keyfi uygulamasına göre hukuk fakültesi açılıyor.

Eğitim fakültesi öğretmen yetiştiriyor, Fen-edebiyat fakültesi, formasyon almayan öğretmen yetiştiriyor.

Hiç bir şekilde bilime katkısı olmayan insanlara siyasi veya ideolojik çıkarlar yüzünden fahri doktora unvanı veriliyor.

Ayrıca lisans eğitimi yapmak bir dert, bence ilkokuldan bir farkı yok. Farkın atıldığı yüksek lisans eğitimi almak başka bir dert. Zaten dünyada en iyi 10 üniversitenin çoğunda yüksek lisans öğrenci sayısı, lisans öğrencisi sayısından daha fazla.

Bir de kpss kursları filan var değinmek bile istemiyorum.

Bu liste uzayıp gider. Meşruiyeti olmayan bir lisans sistemimiz var.