Mesajı Okuyun
Old 23-11-2008, 14:37   #6
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/4584
K. 2002/233
T. 17.1.2002
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davalının Bono Yoluyla Takibe Geçmesine Rağmen Davacının Bonodaki İmzanın Kendisine Ait Olmadığını Bildirmesi )
• İMZA İTİRAZI ( Davacının Davalı Tarafından Takibe Konu Senetteki Borçlu İmzasının Sahte Olduğunu İleri Sürmek Suretiyle Menfi Tespit Davası Açması )
• FOTOKOPİ ÜZERİNDE İNCELEME ( İmza İtirazı Durumunda Senet Aslı Üzerinde İnceleme Yapılması Gerekirken Fotokopi Senet Üzerinde İnceleme Yapılmasının Yasaya Aykırı Olması )
• İMZA İNCELEMESİ ( İmza İtirazı Durumunda Senet Aslı Üzerinde İnceleme Yapılması Gerekirken Fotokopi Senet Üzerinde İnceleme Yapılmasının Yasaya Aykırı Olması )
2004/m.72
ÖZET : Davacı, davalı tarafından takibe konulan senetteki borçlu imzasının sahte olduğunu ileri sürerek menfi tesbit davası açmıştır. Mahkemece, senet aslı getirtilmeden fotokopisi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Oysa senet aslı icra dosyasında veya icra kasasında bulunması gerektiğinden, getirtilip aslı üzerinde imza incelemesi yaptırılmadan fotokopi üzerindeki inceleme ile yetinilmesi isabetli değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının 30.000 Dolar bedelli bir senede dayanarak müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, takip konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tesbitine %40 tazminata karar verilmesini talep dava etmiştir.

Davalı davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, takip ve dava konusu senetteki borçlu imzasının davacıya ait olmadığının bilirkişi incelemesi sonucu saptandığı gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı tarafından takibe konulan senetteki borçlu imzasının sahte olduğunu ileri sürerek menfi tesbit davası açmıştır. Mahkemece, senet aslı getirtilmeden fotokopisi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Oysa senet aslı icra dosyasında veya icra kasasında bulunması gerektiğinden, getirtilip aslı üzerinde imza incelemesi yaptırılmadan fotokopi üzerindeki inceleme ile yetinilmesi isabetli değildir.

Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetli olmadığı gibi, icra tetkik merciinde alınan raporla hükme esas alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetli değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı'dan alınmıştır.