Mesajı Okuyun
Old 13-06-2008, 21:59   #2
av.arpay

 
Varsayılan

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa’nın 102'nci maddesi gereği olarak “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.” Ancak aynı yasanın 103'üncü maddesinde zamanaşımını kesen nedenler belirlenmiş bulunmaktadır. Buna göre aşağıdaki haller tahsil zamanaşımını kesmektedir:

* Ödeme

* Haciz tatbiki

* Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat

* Ödeme emri tebliği

* Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi

* Yukarıda belirtilen işlemlerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine uygulanması veya bunlar tarafından yapılması

* İhtilaflı alacaklarda yargı mercilerince bozma kararı verilmesi

* Amme alacağının teminata bağlanması

* Yargı mercilerince yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi

* İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile başvurulması

* Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Bence zamanaşımına uğradığı düşünülen borç ile ilgili olarak, ilgili vergi dairesine müracaatla zamanaşımı nedeniyle terkin talebinde bulunup, sonuca göre yasal süreler içinde vergi mahkemesine dava açılmalıdır...