Mesajı Okuyun
Old 29-03-2007, 16:29   #2
Av.Çağlar Şener

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1778
K. 2004/2441
T. 1.3.2004

• BOŞANMA DAVASI ( Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedileceği )

• AZ KUSURLU EŞ LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanma Davasında )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine )

• HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gereği )

• YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine )

• NAFAKA TALEBİ ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği )

4721/m.4,174/1-2
818/m.42,44


ÖZET : 1- Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Diğer taraftan davacı eş de evi terk ettikten sonra kocasının barışma girişimlerini kabul etmemiştir. Boşanma sonucu az kusurlu davacı eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Öte yandan boşanmada ağır ve eşit kusurlu olmayan davacı taraf için, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden hakkaniyet prensibi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Yine Davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Davalı tanığı Nalan'ın davacının kocasına hakaret ettiğine yönelik ifadesinde geçen olayın zaman ve saiki açıklanmadığından hükme dayanak oluşturmaz. Kaldi ki; davalı tanıkları Suha ve Murat'ın ifadelerinden, davacının evi terk etmesinden sonra, davalının barışma girişiminde bulunduğu karısının eve dönmesini istediği de anlaşılmaktadır. O halde koca tarafından hoşgörüldüğünün kabul edilmesi gereken bir olay nedeniyle davacı kadına kusur yüklenmesi doğru değildir.

Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

3- Davacının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 01.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

----------------------------------------------

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4703
K. 2004/5849
T. 5.5.2004

• BOŞANMA DAVASI ( Bir Yıl Ayrılık Kararı Verilen Dosyada Tarafların Eşit Kusurlu Oldukları Kabul Edildiğinden Eşit Kusurlu Eş Lehine de Tazminata Hükmedilememesi )

• TAZMİNAT ( Eşit Kusurlu Eş Yararına Tazminata Hükmedilememesi )

• EŞİT KUSUR ( Eşit Kusurlu Eş Yararına Tazminata Hükmedilememesi )

4721/m.172,174,
ÖZET: Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Bir yıl ayrılık kararı verilen 2000/212 esas sayılı dosyada tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş, hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. ( TMK.172/son ) Bundan sonra tarafların kusur durumlarını etkileyen yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. ( TMK.174 ) Davalı kadının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Hükmün 2.bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, 05.05.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


-------------------------------------------------------------

• MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma - Mevcut Veya Beklenen Bir Menfaati Haleldar Olan Kusursuz Yada Daha Az Kusurlu Tarafın Kusurlu Taraftan Uygun Miktarda İsteyebileceği )