Mesajı Okuyun
Old 03-04-2017, 13:52   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 1994/2254
Karar: 1994/11043
Karar Tarihi: 16.11.1994


İŞ KAZASI-MES.HASTALIĞI- MADDİ TAZMİNAT

ÖZET: Desteğin çalışma süresi (bakım gücü süresi) ile destekten yoksun kalanın bakıma ihtiyaç duyduğu süre mukayese edilerek, hangisi daha erken sona erecekse, zararın hesaplanmasında o süre esas alınır. Bu sürelerin ihtimali olarak belirlenmesi gerekmekte ise de, destekten yoksun kalanın bakıma ihtiyaç duyduğu sürenin eylemli olarak ve kesin şekilde belirlenmesi halinin gözardı edilmesi düşünülemez. Bu nedenlerledir ki, destekten yoksun kalan murisin ölümü halinde gerçek tazminat miktarının hesabında bu eylemli durumun, yani destekten yoksun kalanın ölüm tarihinin esas alınması gerekir.

(818 S. K. m. 45)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, davacıların murisi tarafından açılan ilk davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, ilk dava sonucu verilen kararın Yargıtay onaması ile kesinleştiğini, ilk davada hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 14.525.456 TL.lık bölümünün bakiye kaldığını belirterek, 29.8.1988'den itibaren yasal faiz ile birlikte bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen mirasçı davacılar adına tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatının ölen çocuğun ana babasınca talep edilebilceği, ek davayı açanların ise dede vesair akrabalar olmaları ile destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri, bu hakkın kendilerine miras yolu ile de geçmiyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
İlk dava, ölenin annesi Safiye tarafından fazlaya ilişkin talep hakkı saklı tutularak 3.000.000 TL. destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile açılmış, mahkemece taleple bağlı kalınarak bu miktarın aynen kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay onaması ile kesinleşmiş, bu arada davacı S.'nin ölümü ile bakiye talebe ilişkin iş bu ek dava S. mirasçıları tarafından açılmıştır. Bütün bunlardan davanın, ölenin desteğinden yoksun kalındığına değil, ölenin desteğinden yoksun kalan annenin hak ettiği destekten yoksunluk
tazminatının bakiyesinin miras yolu ile mirasçılarına intikal edeceği iddiasına dayandırılmakta olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Desteğin çalışma süresi (bakım gücü süresi) ile destekten yoksun kalanın bakıma ihtiyaç duyduğu süre mukayese edilerek, hangisi daha erken sona erecekse, zararın hesaplanmasında o süre esas alınır. Bu sürelerin ihtimali olarak belirlenmesi gerekmekte ise de, destekten yoksun kalanın bakıma ihtiyaç duyduğu sürenin eylemli olarak ve kesin şekilde belirlenmesi halinin gözardı edilmesi düşünülemez. Bu nedenlerledir ki, destekten yoksun kalan murisin ölümü halinde gerçek tazminat miktarının hesabında bu eylemli
durumun, yani destekten yoksun kalanın ölüm tarihinin esas alınması gerekir. Bunun sonucunda hesaplanacak miktardan ilk dava ile hükmolunan ve taraflar arasında kesin hüküm oluşturmasıyla irdelenmesi mümkün olmayacak miktarın tenziliyle arta kalan bir miktar bulunduğunda, mirasçılara bunu talep hakkının miras yolu ile geçeceğinin kabulü gerekir.
Davacıların talebi buna göre değerlendirildiğinde, destekten yoksun kalan murisin ölüm tarihine kadar hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının, ilk dava ile hükmolunan ve tarafları arasında kesin hüküm teşkil eden miktardan fazla olmamasıyla, davacı mirasçılara miras yolu ile intikal eden bakiye bir tazminat hakkı mevcut bulunmadığı nedeniyle ve sonucu itibarı
ile doğru olan kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç:Yukarıda yazılı nedenle kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına 16.11.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı