Mesajı Okuyun
Old 12-06-2006, 18:30   #1
Hak Hukuk

 
Varsayılan Trafik kaydı ve Sahtecilik

Bir suç şebekesi, F’ye ait 34..plakalı minibüsün Trafik Tescil Belgesinin sahtesini düzenliyor; şebeke, F ve tanımadığı G’nin kimlik bilgilerinin işlendiği belgelere kendi fotoğraflarını yapıştırıyor ve bankaya giderek araç kredisi talebinde bulunuyor. Banka, “araç satışı yapın, gelin”diyor.
Sahte satıcı F ve sahte alıcı G notere giderek, gerçek F’ye ait 34..plakalı minibüsün “Kati Araç Satış ve Devir Senedi” ni düzenletiyor. 2918 sayılı KTK 20/d hükmüne uygun düzenlenmiş görünen bu senedi Trafik Tescil Şubesine götürüyor ve minibüsün önceki dosyası faksla isteniyor; dosya gelince 38..plakaya kaydedilerek, düzenlenen yeni trafik tescil belgesi (sahte ) G’ye veriliyor. G ile F bankaya giderek asıl borçlu ve kefil sıfatıyla “araç kredi sözleşmesi”ni imzalıyorlar; bankanın verdiği rehin yazısını da trafiğe götürüp 38..plaka dosyasına ve trafik tescil belgesine işlettirdikten sonra aldıkları cevabı bankaya veriyorlar ve 20.000.YTL krediyi alıp çıkıyorlar.
Aradan bir ay geçip ilk taksit ödenmeyince banka ihtarname çekiyor ve araştırmalara giriyor; dolandırıcılığı fark ediyor. Olayı öğrenen gerçek malik F, internetten baktığında, kendisine ait bildiği 34..plakanın üçüncü şahsa ait bir otomobile verildiğini görüyor. F, G’ye koşup “ver plakamı” der. G, “vereyim, ama nasıl? Benim olayla ilgim yok; notere,trafiğe, bankaya gitmedim. Bankadaki ve trafik tescil şubesindeki kimlik fotokopilerinde görünen fotoğrafın benimle ilgisi olmadığı çok açık. Sana ait minibüsün plakası bir suç mahsulü olarak kucağıma bırakılmış. Suç mahsulü olan bir plakanın,adıma görünüyor diye, sana noterde geri satışını mı yapayım; bu da suç olmaz mı? Nasıl istiyorsan,istediğin imzayı, dilekçeyi, ifadeyi vermeye hazırım;yol bul yürüyelim”diye cevap verir.
F, bankaya koşar: “Fotoğraflardan göreceğiniz gibi, aracımı satmadım; kredi almadım; rehin vermedim. Rehninizi kaldırın ki, aracımı G noterde geri iade edebilsin; şehiriçi hat yolcu taşımacılığında yıllardır kullandığım minibüsümü trafiğe çıkaramıyorum; aracım plakasız kalmış vaziyettedir; mağdurum” der. Banka, “Ben de dolandırıldım; rehin hakkıma dokundurtmam” diye mukabelede bulunur.
F, hukuk mahkemesinde, bankayı davalı göstererek, “34..plakalı minibüsünün trafik kaydının 38..plakaya getirilişine dair işlemin ve bu işlemin dayanağı olan noter senedinin sahteliğinin ve geçersizliğinin tespiti ile aracının trafik durumunun önceki hale iadesine; araç kaydındaki rehin işleminin iptaline” talebiyle dava açar ve aracının trafikte kullanılabilmesi için i.tedbir ister. İl duruşmada gerçek G, fer’i müdahale talebinde bulunur ve F’nin davasında tamamen haklı olduğunu, kendisinin 38..plakayla bir alakasının olmadığını ve F’nin aracını trafikte kullanabilmesi için gereken her şeyin yapılmasının hak hukuk icabı olduğunu dilekçesinde belirtir.
Hukuk mahkemesi, “açılan davanın mülkiyet davası olmayıp menfi tespit davası olduğu, araç mülkiyetiyle ilgili bir dava olmadığı, tedbir konusunda karar verme yetkisinin mahkememize ait olmadığı” gerekçesini belirterek i.tedbir talebinin reddine karar verir.
SORULAR:
1) Açılan dava doğru mudur? Böyle bir olayda G’nin davalı gösterilmesi şart mıdır yoksa fer’i müdahil olarak davada yer alması yeterlidir denebilir mi?
2) Banka, “Rehin hakkımız korunsun, davacı F minibüsünü çalıştırabilsin;bu şartla i.tedbire bir diyeceğimiz yoktur” beyanında bulunduğuna göre, Mahkemenin i.tedbir konusundaki tutumu hukuka uygun mudur? Olay konusu aracın trafiğe çıkarılması bu haliyle mümkün müdür? Aracın acilen trafiğe çıkarılabilmesi için en seri hukuki yol ne olabilir?
3) G ve F Trafik Tescil Şubesine başvurup, “ 38..plakayı oluşturan bir suç şebekesidir; noter devir senedi sahtedir; plakayı gerçek malik F adına tesisini istiyoruz” derlerse, trafik idaresi, herhangi bir yargı kararı aramadan bu talebi yerine getirebilir mi ?
4) G’nin fer’i müdahale talebi yerinde midir? Fer’i müdahale harcı maktu mu, nispi midir?
5) Suç şebekesi henüz yakalanmamış olup, işlemleri düzenleyen,yürüten, parayı ödeyen noter,trafik ve banka ajanları, “karşımıza gelen, imza atan, para alan şu anda karşımızda duran gerçek F ve G değildi” dediklerine göre, suç kovuşturmasını yürüten Savcılık, aracın acilen trafikte kullanıla bilmesine imkan sağlayabilir mi? Nasıl?