Mesajı Okuyun
Old 30-01-2013, 16:02   #58
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.Sancar KARACA
Ayrı mahkemelerde tek hakimle verilen iki red kararından, ilkine BİM nezdinde itiraz edip, ikincisini (yukarıdaki kanaatinizi paylaşmış olarak, kararda itiraz yolu açık dense de) temyiz ettik. Bekliyoruz...

BİM nezdine itiraz ettiğimiz karar hakkında verilen kararı paylaşıyorum. Darısı diğer dosyamıza.

T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
1. KURUL
E ESAS NO : 2012/7520
KARAR NO : 2012/12880

İTİRAZ EDEN (DAVACI) : Hasan YÜKSEL
VEKİLİ :

KARŞI TARAF (DAVALI) : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - ANKARA
VEKİLİ :

İSTEMİN ÖZETİ : Farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin iptali ve ödeme tarihindeki memur maaş katsayıları üzerinden hesaplanacak söz konusu ikramiye tutarının hakediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davanın; 5434 sayılı Yasanın 6270 sayılı yasa ile değişik 89. maddesinde öngörülen koşulları taşımadığı anlaşılan davacıya emekli ikramiyesi ödenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin olarak Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce verilen 25.5.2012 gün ve E:2011/1952; K:2012/1301 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, itiraz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü :
Dava, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin iptali ve ödeme tarihindeki memur maaş katsayıları üzerinden hesaplanacak söz konusu ikramiye tutarının hakediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Yasanın 106. maddesi ile 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlükten kaldırılan, ancak anılan Yasanın geçici 4. maddesi uyarınca emekli ikramiyeleri de dahil olmak üzere belirli konularda halen uygulanmasına devam edilen 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasında, “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir” hükmü; 12. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir.” hükmü yer almakta iken; anılan Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 05.2.2009 gün ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, farklı sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara aylık bağlandığı halde, son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara 5434 sayılı Yasa’ya tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesinin Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi ile 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş ve madde metninde yer alan söz konusu ibare 05.06.2010 tarihinde yürürlükten kalkmıştır
Anılan madde metninin Anayasa Mahkemesi’nce kısmen iptali üzerine 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinin birinci fıkrasında değişikliğe gidilmiş olup, 5997 sayılı Yasanın 14. maddesi ile değiştirilen ve 01.06.2010 tarihinden itibaren geçerli olması öngörülen bu fıkra hükmüne göre, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiilî hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tâbi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tâbi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralı getirilmiştir.
5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinin değişik birinci fıkrasında yer alan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve…” şeklindeki ibare de, bu kuralın daha önce iptal edilen kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin 12.05.2011 gün ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, fıkra metninde yer alan bu ibare söz konusu karar gereğince 09.07.2011 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olduğundan, Anayasa'ya aykırılığına karar verilerek iptal edilen yasa hükümlerinin, Anayasanın üstünlüğü prensibi ve hukuk devleti ilkesi gereğince, henüz devam eden davalarda uygulanmaması gerekir.
Öte yandan, 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Yasa ile 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara 5434 sayılı Yasaya tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği kurala bağlanmış ve aynı Yasa ile 5434 sayılı Yasaya eklenen geçici 223. madde hükmüyle de, bu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve bu Kanunun 89. maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödeneceği belirtilmiş olmakla birlikte, anılan madde hükmünde, 26.01.2012 tarihinden önce hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olan iştirakçiler hakkında da bu Yasa ile getirilen kuralların uygulanacağı yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 6270 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı anlaşıldığından, bakılmakta olan davanın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, 2829 sayılı Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasının ve 5434 sayılı Yasanın 89. maddesinin 5997 sayılı Yasayla değişik hükmünün Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarından sonraki şekline göre; farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 2829 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca ilgili kurumca aylık bağlanan ancak son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmadıkları gözetilerek kendilerine Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen süreleri için emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan kişilere, belirtilen hizmet süreleri ve emekli aylıklarının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar gözetilerek 5434 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli aylığı bağlanan ve son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmadığı için Emekli Sandığına tabi süreleri için kendisine emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan davacının, bu taleple yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının tazminat istemine gelince; Anayasa’nın 125. maddesinde idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlandığından, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının uğradığı zararın, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarı üzerinden ve ilgilinin idareye başvuruda bulunduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz isteminin KABULÜNE ve Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce verilen 25.5.2012 gün ve E:2011/1952; K:2012/1301 sayılı kararın BOZULMASINA; 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda dava konusu işlemin İPTALİNE; davacının Emekli Sandığına tabi hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi yönündeki isteminin KABULÜNE; emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine; aşağıda dökümü yapılan toplam 176,35 TL yargılama giderinin ve yürürlükteki tarifesine göre 600,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta gideri avansının istemi halinde itiraz eden tarafa iadesine, 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.