Mesajı Okuyun
Old 02-11-2013, 22:23   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Bir vatandaş olarak yazıyorum. Avukat değilim
Polisiye romanları yazanlar da, okuyanlar da avukat değil. Ama sonunda suçlu belirlenebiliyor.

Bu olay polisiye romana benziyor: Sanık gizli numara kullanarak ve açıkça hangi konuda hakaret ettiğini belirtmeden suçunu perdelemek istemiş ama savcılık telefon numarasını belirlemiş. Kimlik ortaya çıkınca, müştekinin hangi konuda ''g..ünün üstüne oturduğu'' da anlaşılmış oluyor: Müşteki sanığa karşı açtığı alacak davasını kaybetmiş bulunmaktadır.

Sanığın savunması inandırıcı değil: Sanığın şirketinde çalışan sürücülerin müştekiye telefon etmesi ve ''seni g...ünün üstüne oturtacağım.'' demesi polisiye romanda bile olacak iş değildir.
Alıntı:
Yazan kemalt06
Peki sanık müştekiyi aradım ama hakaret etmedim borçla ilgili konuştuk deseydi yine ceza verilecekti demek ki.
Öyle deseydi ona göre değerlendirilirdi: Ben ''Bu karar her davada ölçü olur'' demedim. Ama bu davanın kararı böyle olmalıydı dedim. Bütün oklar sanığı gösteriyor.

''Şüpheden sanık yararlanır'' ilkesi bu davada uygulanamaz çünkü sanığın hakaret suçunu işlediği şüphesizdir. Olayı aktaran meslektaşımızın anlatımı ve kararın gerekçesi birbiri ile uyuşmaktadır. Ortada şüphe bulunmamaktadır.

Sanığın ''yapmadım'' demesi şüphe nedeni olamaz. Hiç bir davada sanığın ikrarı aranmaz. Sanığın yalan söyleme hakkı vardır. Sanığın inkar etme hakkı vardır. Sanık ne derse desin delillere göre hüküm kurulur.

Bence bu davadaki tek yanlış sanığın hagb kararına rıza göstermemesidir.

Saygılarımla