Mesajı Okuyun
Old 31-10-2013, 17:46   #1
davuterkan

 
Varsayılan Telefonla hakaret davasında sanığın cezalandırılması

Merhaba
Geçen hafta bir mahkemenin verdiği kararı, Ceza Hukukuna getirdiği yeni bakış açısı nedeniyle takdirlerinize sunma gereği duydum.
Şikayetçinin, gizli bir numaradan aranarak hakarete uğradığı iddiası üzerine yapılan incelemede iddia edilen tarih/saatte arayan numaranın sanığın kullanımında olduğu anlaşılmıştır.
Sanık numaranın kendisi tarafından kullanılmakta olduğunu kabul etmekle birlikte şikayetçiyi aramadığını, dolayısıyla da hakaret etmediğini başkasının kendi telefonunu kullanmış olabileceğini savunmuştur. Telefon görüşmesinin içeriğine ilişkin dosyada hiçbir delil (tanık, görüşme kaydı vs) yoktur.
Mahkeme gerekçeli kararında, taraflar arasında husumet olmadığını, bu nedenle de "müştekinin sanığa bu yönde iftira atması için de herhangi bir neden bulunmadığı"nı ileri sürerek sanığın cezalandırılması yoluna gitmiştir.
Biz savunmamızda aranma hususu sabit olsa bile görüşme içeriğine ilişkin bir tespit olmadığını, kaldı ki sanığın şikayetçiye hakaret etmesi için bir neden bulunmadığını savunmuştuk.
Ancak mahkemeye göre, şikayetçinin şikayet edilene iftira etmesi için bir neden yoktur, o halde iddia edilen suç işlenmiştir.
Gerçekten takdire şayan bir karar.


T.C.
İSTANBUL
38. SULH CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2012/... Esas
KARAR NO : 2013/...
[C.SAVCILIĞI][ ][ESAS][ ][NO] : 2012/...

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : K.H.
KATILAN : H.İ.S


SANIK : Ö.D
SUÇ : Hakaret
SUÇ TARİHİ / SAATİ : 11/04/2012 -
SUÇ YERİ : İSTANBUL/MERKEZ
KARAR TARİHİ : 22/10/2013

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. Maddesine göre; Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesi, yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda dava dosyasını inceledikten sonra aşağıdaki kararı vermiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA:
Müşteki H.İ.S'in İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yaptığı; olay tarihinde Şişli'de bulunan ofisinde bulunduğu sırada kullanmış olduğu X numaralı telefon hattını 11/04/2012 tarih saat 12:36'da gizli numaradan arayan bir erkek şahsın "H.İ misin, seni g..ünün üstüne oturtacağım" diyerek hakaret ettiği, müştekinin telefonla arayarak hakaret eden şüpheliden şikayetçi olduğu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurum Başkanlığı'nın tespit raporunda; müştekinin kullandığı telefonun 11/4/2012 tarih saat 12:36'da Y numaralı telefondan hattından arandığı, Y numaralı hattın hakkında ek takipsizlik kararı verilen B.D adına kayıtlı olduğu ancak eşi şüpheli Ö.D tarafından kullanıldığının tespit edildiği belirtilerek, hakaret suçundan cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmıştır.

SAVUNMA:
Sanık Savunmasında: Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Herhangi bir şekilde müştekiye hakarette bulunmadım. Söz konusu telefon Benim kullanımımdadır. Ancak Benim müştekiye hakaret etmek için herhangi bir nedenim yoktur. Daha önce bir şirketim olduğundan şirketimdeki çek davaları nedeniyle kendisini tanırım, Ben servis şoförlüğü yöneticiliği yaptığım için uygun tarifeli hat kullanmaktayım, bu nedenle şoför arkadaşlar, benim hattım ucuz olduğu için ara sıra telefonumu kullanmaktadırlar, ancak ben kimsenin günahını almak istemem. D. K. San. Tic. AŞ Bize aittir. Bizim ödediğimiz senetler takibe konulmuştu, biz de bunun üzerine dava açtık ve kazandık. Bu davamız da yargıtayda onanmıştır. Bu söylediklerim 122.000 TL'lik çek yönündendir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Katılan Beyanında: " Ben Cumhuriyet Savcısında beyanda bulunmuştum, ordaki beyanımı aynen tekrar ederim, bana hakaret eden şahsın soruşturma aşamasında Ö. D. olduğu anlaşıldı. Ben kendisinin şirketine karşı icra takibi yapmıştım, buna ilişkin takip talep formlarının fotokopisinin mahkemeye ibraz ediyorum, sanıktan şikayetçiyim, davaya da katılmak istiyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık B. Beyanında: " Y numaralı GSM hattı benim adıma kayıtlıdır, ancak çoğunlukla eşim olan sanık kullanmaktadır. Benim hakaret olayı ile ilgili herhangi bir bilgim ve görgüm bulunmamaktadır" şeklinde beyanda bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, toplanan deliller, sanık savunması, katılanın beyanı ve tüm yargılama dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar sanık isnat olunan suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de; dosya içinde mevcut Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'nın 30.05.2012 tarihli cevabi yazılarından sanığın kullanımında olduğu Y numaralı GSM hattı ile müştekiyi 11.04.2012 tarihinde saat 12.36.35'te aradığı ve kendisine "H. İ sen misin, g...nün üstüne oturtacağım" şeklinde sözler söylemek sureti ile hakarette bulunduğu, esasen müştekinin daha önce sanığın şirketi hakkında icra takibi yaptığı ve dolayısı ile sanık ile müştekinin bu şekilde birbirlerini tanıdıkları ve aralarında husumet bulunmayan müştekinin sanığa bu yönde iftira atması için de herhangi bir neden bulunmadığı, bu hali ile müşteki anlatımını doğrulayan Telekominikasyon İletişim Başkanlığının cevabi yazısı karşısında sanığın eyleminin subut bulduğu anlaşılmakla, sanığın cezalandırılması ve fakat her ne kadar şartları oluşmuş ise de sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmemesi nedeni ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Sanığın üzerine atılı hakaret suçundan sabit olan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nun 125/2 md atfı ile TCK 125/1 maddesi uyarınca ...CEZALANDIRILMASINA ,
......
Dair,
...22.10.2013


Katip 103283
Hakim 38496