Mesajı Okuyun
Old 02-03-2007, 14:38   #1
Hekimbaşı

 
Varsayılan Ölümün seçenekleri ve sonrası üzerinde bireyin tasarruf hakkı yok mu?

Sn.Katılımcılar,

Konu bir gazete haberinden: eski cerrahi hocalarından biri hiçbir koşulda yaşam destek ünitelerine bağlanmasını istemediğini ve ölümünden sonra yakılmasını vasiyet etmiş. Bunu ilan ederken; ölümde de insanın hakları olduğunu, ölümün nasıl gerçekleşmemesi ve cesedine ne yapılması gerektiğine kendisinin karar verme özgürlüğü olduğunu ileri sürmüş. Şöyle diyor: ötenazi, yani aktif olarak yardım edilerek ölmekten söz etmiyorum; ancak, şu ya da bu cihaza bağlanıp bağlanmamak benim tercihimdir; ne kendi yaşamımda eziyet çekip sefil olmak, ne de başkaları için külfet olmak istemiyorum. Öldükten sonra da beni böcekler ve kurtların kemirmesini istemiyorum, yakılmak istiyorum. Bundan doğal birşey olamaz. Bunun peşinden soruyor: neden öldükten sonra yakılmamıza izin verilmiyor?

Vasiyetin birinci kısmına engel yok. Yani, cihaza bağlanmama isteğine. Benim bir bilgim yok, ama hocamız böyle dediğine göre, yasalarda yakılmaya izin verilmiyor olmalı.

Ben de bunları isterim. Ama merak ediyorum, bu istemlere yasalarımızda engel var mı; varsa neden? Eğer varsa, bunların tıbbi veya daha genel anlamda bilimsel gerekçeler olmaları mümkün olmadığına göre, bu anayasanın laiklik ilkesine aykırı değil mi?

Kaldı ki, ötenaziyi yasaklamak da laiklik ilkesine aykırı sayılması gereken bir madde değil mi? Kişi kendini öldürebilecekse öldürebiliyorken, bunu yapamaz durumdayken başkasından talep etmesi neden yasak? Eğer kendini öldürmek günah ise, bu günah zaten onun olmuyor mu? Buradaki mantık nedir?

Yakılmaya değil ama, diğerlerine ilişkin tıbbi görüşlerim var. Ancak bunları hukuki durumla ilgili sizlerden bilgi aldıktan sonra belirtmeyi tercih ederim.

Saygılarımla,