Devlet üniversitesinin haczedilmesinin meslek etiğiyle bağdaşmayacağı konusuna katılmak mümkün değil. Devlet üniversitesinin yapmış olduğu ihaleyi alan Müvekkilin, malları teslim etmesi ve fatura kesmesi (ki kesilen fatura ihale üzerinde kalan Müvekkille anlaşıldığı miktardır) ve fakat üniversitenin "daha tahakkuk etmedi" açıklamasının üzerinden 5 ay geçmesi ve artık icra takibine geçmek istemesi doğal değil midir? Alacağını başka hangi yolla alacaktır?

İcra takibi akabinde mal beyanında bulunup "malların haczedilmezliğinden" bahsetmesi daha da acıdır. Devlet üniversitelerinin malları haczedilemese de icra takibine ...Rektörlüğü (Döner sermaye işletme müdürlüğüne izafeten) yazılması ile üniversite değil, döner sermaye borçlu olmaktadır. Dolayısıyla, Döner sermayenin mallarının haczedilemezliği hiçbir kanunda, yönetmelikte bulunmamaktadır. Borçlunun karşısında alacaklıyı koruyan (korumak zorunda olan) kanunlarımız varken neden devlet üniversitesinin döner sermayesi bu ayrıcalıktan yararlansın? Kanımca döner sermayelerin üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına, bankalarda var ise hesaplarına haciz konabilir. Kaldı ki, üniversitelerin mallarına, sıralarına, masalarına haciz konmamaktadır. Bu konuda en şanssız olarak nitelendirebileceğim belediyelerdir. Zira belediyelerin birçok gelirine, varsa gayrımenkullerine haciz konabiliyor. Bankadaki hesaplar da cabası [bir belediyeye yaptığımız icra takibinde tapu ve bankalara konan hacizler etkili olmuştu.]

Sayın Balku'ya katılmakla beraber eklemek istediğim bir husus da gecikmeli ödemeler,icar takiplerine yapılan itirazlar ancak itirazlar akabinde müvekkil hesaplarına ödeme yapmalar ve fakat dosya ferilerini ödemekten imtina gibi nedenlerle Savcılığa "görevi ihmal", "görevi yerine getirmeme" vb nedenlerle suç duyusunda bulunulabileceğidir.


------
NOT: "stj av asena" olan nick'im değişmiştir. Stajımın bitimi için son üç hafta