Mesajı Okuyun
Old 24-07-2012, 16:23   #2
provista

 
Varsayılan

Merhaba,
Belirttiğiniz olayda, davalı taraf olarak müvekkilinizin eşini gösterememe durumunuzu anlayabilmiş değilim. Ancak kendimce yorumlamak isterim;

4787 sayılı AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN'nun md.4-1'e göre 1. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (Ek ibare: 14/04/2004-5133 S.K. 2.mad.) Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin aile mahkemesinde görüleceği amir hüküm olarak belirlenmiştir.
Yapılan ipotek işleminde eşin rızası dışında alınan ipotek sözkonusu olduğundan ilk bakışta aile konutu iddiası ile ipoteğin terkini isteminin aile mahkemesinde görülmesi gerekeceği düşünülebilir. Ancak burada açılacak davada, hasım olarak rıza dışında ipotek tesisi sağlayan eşin de hasım olarak gösterilmesi gerekiyor.
Diğer yönden ise 818 sayılı borçlar yasasının 388/3 maddesinde özel yetki gerektiren haller düzenlenmiş olup burada gayrimenkulu temlik veya bir hakla sınırlayamaz demektedir.
İpotek sözkonusu gayrimenkul üzerindeki hakkı sınırlayacağı şüphesizdir. Bu sebeple taraflar arasındaki, müvekkil ve vekil arasındaki vekalet ilişkisi üzerinden giderek vekile ve ipotek alana karşı genel mahkeme ile ipoteğin terkininin sağlanabileceği kanaatindeyim.