1.) HGK kararlarında soruda geçtiği gibi “aldatılan eşin,sadakatsiz davranan eşle birlikte üçüncü kişiye de manevi tazminat davası açabileceği" kabul edilmektedir. (HGK.nun 22/3/2017 T. 2017/1334 E, 2017/545 K. 24.03.2010 T. 2010/4 – 129 E. 2010/173 K. sayılı kararları gibi) Fakat bu konuda henüz içtihat birliği sağlanabilmiş değildir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise bu konuda aksi yönde kararlar vermektedir. Dairenin görüşüne göre aldatılan eş üçüncü kişiden manevi tazminat talep edemeyecektir. (Dairenin 06.03.2017 T. 2016/9551 E. 2017/1358 K. Sayılı kararı gibi ) . İçtihat aykırılığı konusunda İçtihatı Birleştirme yoluna gidildiği bu aşamada henüz bir kararın çıkmadığı bilinmektedir. (BKN http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=105954 ‘deki yazımız)

2.) 3.kişi aleyhine açılan davaların temyiz inceleme mercii 4.HD.sidir. HGK kararları sadece ait olduğu dava yönünden bağlayıcıdır,diğer davalarda bağlayıcı niteliği bulunmamaktadır. Davanın HGK önüne gidebilmesi için öncelikle yerel mahkemenin HGK kararındaki görüşü benimsemesi,ikincisi ; kararın 4 HD.ce bozulması üzerine kararında direnmesi gerekir ki, hakimlerimizin kararlarında direnme isteklerinin pek bulunmadığı gerçeği de gözetilirse, 3 kişiye karşı açılan davada kararın HGK.önüne götürülerek olumlu sonuç alınması ihtimali bu aşamada pek kuvvetli gözükmemektedir.

3.) Görevli Mahkemeler duruma göre değişiklik gösterecektir. Sadakatsizlik eylemine dayalı olarak Aile Mahkemesinde açılacak boşanma davasında aldatan eşten manevi tazminat da talep edilebilir. Ancak 3.kişinin haksız fiili aile hukuku hükümlerinden kaynaklanmadığından 3. Kişiye karşı Aile Mahkemesinde dava açılamaz, Asliye Hukuk Mahkemelerinde ayrıca peşin harcı yatırılarak tazminat davası açılmalıdır. Boşanma davası açılmamışsa ya da açılan boşanma davasında manevi tazminat talep edilmemişse; dava aldatan eş ve 3. Kişiye karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır. Ayrıca boşanma davası açılmamış olması tazminat istenmesine engel bir durum teşkil etmemektedir.
Diye düşünüyorum.