Mesajı Okuyun
Old 13-02-2018, 09:40   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde aslında bu konuda çok açık bir düzenleme yok ancak Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları uzun senelerdir böyle...  Sorunuzun yanıtını, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi + Yargıtay kararlarında bulabilirsiniz.

Kazancı İçtihat Bankası'ndan iki karar alıntılıyorum. Birinin yılı 98, diğerinin 2016; bakış açısı net. Aşağıdaki kararları okuduğunuzda anlayacaksınız; sizin davanızda da beş ayrı talep olarak değil de "toplam şu kadar tazminat" şeklinde değerlendirilmiştir. (Kilit kelimeler" konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise".) Bu bakış açısı ile de beş ayrı vekalet ücreti yerine, tek vekalet ücretine hükmolunması normal oluyor.

T.C. YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/3515
K. 1998/4530
T. 3.12.1998
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraflar vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacılar, 29.12.1995 tarihli davada, hem 14.000 DM.ın iadesini ve hem de tazminat talep etmişlerdir. Mahkemece, bu iki talep hakkında hüküm kurulduğuna göre, bu iki talebin toplamı üzerinden davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her iki talep ayrı ayrı davalarla talep edilmiş gibi her talep için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hüküm yukarıda (2.) bendde açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve davalının sair temyiz itirazlarının da l. bent uyarınca reddine, davalı duruşmada vekille temsil edilmediğinden yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 3.12.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/13901
K. 2016/5463
T. 12.4.2016
• ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI ( Yersiz Ödenen Primlerin İadesi - Davadaki Talep Sayısına Göre Değil Davanın Tümü Üzerinden Para İle Değerlendirip Değerlendirilmemesine Göre Tek Avukatlık Ücretine Karar Verilmesi Gerekirken Her Talep İçin Ayrı Avukatlık Ücretine Karar Verilmiş Olmasının Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
• HER TALEP İÇİN AYRI VEKALET ÜCRETİNE KARAR VERİLEMEYECEĞİ ( Yersiz Ödenen Primlerin İadesi - Davadaki Talep Sayısına Göre Değil Davanın Tümü Üzerinden Para İle Değerlendirip Değerlendirilmemesine Göre Tek Avukatlık Ücretine Karar Verilmesi Gerekirken Her Talep İçin Ayrı Avukatlık Ücretine Karar Verilmiş Olmasının Hatalı Olacağı )
• VEKALET ÜCRETİNİN DAVADAKİ TALEP SAYISINA GÖRE BELİRLENMEMESİ ( Ölüm Aylığı Bağlanması - Davadaki Talep Sayısına Göre Değil Davanın Tümü Üzerinden Para İle Değerlendirip Değerlendirilmemesine Göre Tek Avukatlık Ücretine Karar Verilmesi Gerektiği )
5510/m.4/b
AAÜT/m.13

ÖZET : Dava; ölüm aylığı bağlanması ve yersiz ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Davadaki talep sayısına göre değil, davanın tümü üzerinden para ile değerlendirip değerlendirilmemesine göre tek avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken her talep için ayrı avukatlık ücretine karar verilmiş olması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

DAVA : Dava, muris M.D.'in 506 Sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri üzerinden ölüm aylığı bağlanması,5510 Sayılı Kanun 4/b maddesi kapsamında yersiz ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir.

Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- )31.12.2014 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13'üncü maddesinde, “ ( 1 ) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla ( yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. ( 2 ) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesi öngörülmüş olup, buna göre, davadaki talep sayısına göre değil, davanın tümü üzerinden para ile değerlendirip değerlendirilmemesine göre tek avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken her talep için ayrı avukatlık ücretine karar verilmiş olması; usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ : Hükmün "4" numaralı bendindeki "Davacılar kendilerini avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 1.500,00 TL' si Emeklilik tespitinden, 1.500,00 TL' si prim ödemesinin iadesinden olmak üzere toplam 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacılara verilmesine," ibaresi silinerek yerine "1500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" ibaresi yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


İyi çalışmalar dilerim.