Mesajı Okuyun
Old 13-11-2012, 15:43   #24
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/331
K. 2012/18546
T. 4.7.2012

• BOŞANMA DAVASI (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmış Olduğu - Kadının Talebi Olmadığı Halde YOksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği/Yoksulluk Nafakası/Kocanın Eşine Fiziksel Şiddet Uyguladığı ve Kadının da Kusurunun Bulunduğunun Kabulü)

• YOKSULLUK NAFAKASI (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası - Kadının Talebi Olmadığı Halde Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği/Hakimin Tarafların Talepleriyle Bağlı Olduğu/Talebine Aşılamayacağı/Boşanma Davası)

• VEKALET ÜCRETİ (Nafaka Davalarında Reddilen Kısım İçin Avukatlık Ücretine Hükmedilemeyeceği)

4721/m. 166/2
1086/m. 74
6100/m. 26

ÖZET : Taraflar arasındaki boşanma davasında, davalı-davacı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, bu eve giremezsin diyerek eve almadığı; davacı-davalı kadının da eşine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadının az da olsa kusurunun olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmıştır. Davacı-davalı kanının talebi olmadığı halde kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi hatalıdır.Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğinden kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davasında, davalı-davacı koca yararına reddedilen kısım için vekalet ücreti takdiri de doğru olmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; davalı-davacı kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı koca tarafından ise kadının nafaka davası, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemeninde kabulünde olduğu gibi davalı-davacı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, bu eve giremezsin diyerek eve almadığı; davacı-davalı kadının da eşine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadının az da olsa kusurunun olduğu, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı-davalı kadının ve davalı-davacı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı-davalı kadının istemi tedbir nafakasına yönelik olup yoksulluk nafakasına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. İstek olmadığı halde davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır (HUMK. md. 74, HMK md. 26).

3- Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT md. 9/2). Bu durumda kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davasında, davalı-davacı koca yararına reddedilen kısım için vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2012 güünde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı