Mesajı Okuyun
Old 13-05-2008, 21:39   #10
baruter

 
Varsayılan

Alomaliye sitesinde iş müfettişi Abdullah Çalık yazısında " Birbirinden farklı yasal düzenlemeler ve yargı kararları neticesinde, 4857 sayılı İş Kanunundaki idari para cezaları 10.06.2003-31.05.2005 tarihleri arasında idari yargının, 01.06.2005-18.12.2006 tarihleri arasında adli yargının, 19.12.2006-07.02.2008 tarihleri arasında yeniden idari yargının ve son olarak 08.02.2008 tarihinden itibaren yeniden adli yargının görev alanına girmiştir.

08.02.2008 tarihi itibariyle 5728 sayılı Kanun�un getirdiği son duruma göre, 4857 sayılı İş Kanunu�ndaki idari para cezalarına karşı başvurulacak kanun yollarını düzenleyen özel bir hüküm kalmadığından, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu�nun 27 ila 31. maddeleri uyarınca kabahatlere ilişkin genel kanun yolları devreye girecektir. Buna göre, idari yaptırımlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine, sulh ceza mahkemesinin kararına karşı ise 7 gün içinde yetkili ağır ceza mahkemesine başvurulacaktır." demektedir. İncelediğim onlarca Danıştay ve Yargıtay kararı ışığında bu saptama doğrudur. Sorun Kabahatler Kanununa karşı itiraz hakkı öngörülürken, İş Kanunu düzenlemesinde mahkeme kararının kesin olmasıdır.

Buna göre 30.01.2008'de verilmiş temyiz yolu kapalı kesin bir karara karşı, 08.02.2008'de "verilen kararın kesin olduğuna dair " yasanın yürürlükten kalkmış olması temyiz hakkımızın doğduğu anlamına gelir mi ? Zira mal beyanında dahi bu hususta doğrudan lehe uygulama sonuçlarını görmekteyiz.