Mesajı Okuyun
Old 04-12-2003, 16:48   #17
Zeki SERİNKAN

 
Varsayılan

Merhaba,
Biraz geç oldu ama, bu konuda aşağıdaki bilgileri verebilirim.

Uygulamada , bazı yerlerde düzenlenmesinin üzerinden belli bir süre geçmiş vekaletnameler geçerli kabul edilmemektedir. Bu durum , Borçlar Kanununun 125. maddesinde düzenlenen on yıllık genel zamanaşımı süresinin , hatalı olarak vekalet işlemlerine uygulanmasından kaynaklanmaktadır.

Bunda, Yargıtay’ın bir kararının etkisi olmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin, 14.1.1988 tarih ve 9971/ 153 sayılı kararına konu olan olayda, taraflardan birisi diğer taraf vekilinin ibraz ettiği vekaletnamenin on yıldan fazla bir zaman önce düzenlendiği, bu nedenle davada tarafı temsil edemeyeceğini ileri sürmüş, mahkemede bunu yerinde görerek, taraf vekilini duruşmadan çıkarmıştır. Mahkemenin kararı bu yönden temyiz edilerek Yargıtay’a gitmiş, ancak , yukarıda sayıları verilen Yargıtay kararı ile yerel mahkemenin kararı uygun bulunmuştur. Dolayısıyla vekaletnamelerin on yıllık zamanaşımına tabi olduğu gibi bir düşünce uyanmıştır. Ancak bu karar hatalıdır. Zira kanunlarımızın hiçbirinde vekaletnamelerin geçerlilik süresini sınırlayan herhangi bir düzenleme yoktur. (Yargıtay kararı ile ilgili bilgileri Doç.Dr.Süha Tanrıver’e ait Noterlik Açısından Vekalet isimli kitabından aldım.)

Borçlar Kanunun 125.maddesinde ,genel olarak dava ve talep hakları için getirilen on yıllık zamanaşımı süresi , tek taraflı bir hukuki işlem olan vekaletnameye uygulanamaz. Zira vekaletname tanzimi , temsilci yada vekil olacak olan kişiye bir takım yetkiler verilmektedir, herhangi bir alacak ya da talep hakkının yaratılması sözkonusu değildir. Talep haklarıyla ilgili bir zamanaşımı süresinin, kendisinden hiçbir hak ve yükümlülüğün doğmadığı vekaletnameye uygulanması doğru değildir.

Burada , iki tarafın karşılıklı rızalarıyla meydana gelen ve taraflara bir takım hak ve yükümlülükler getiren vekalet sözleşmesi ile tek tarafın irade beyanı ile gerçekleşen ve hiçbir hak ve yükümlülüğün doğmasına neden olmayan vekalet yetkisi verilmesi yani vekaletname tanzimi işlemlerini birbirinden ayırt etmek gerekir.
Çeşitli yerlerde uygulandığı söylenen beş yıllık, on yıllık gibi sürelerin hiçbirinin yasal dayanağı yoktur. Uygulamadaki sıkıntı, vekaletin geçerliliğini etkileyen ölüm ve azil gibi durumlar nedeniyle , vekalet veren kişinin vekil etme arzusunun devam edip etmediğinin sağlıklı bir şekilde tesbit edilemeyeceği korkusundan kaynaklanmaktadır. Ben de bu konunun uygulayıcılarından birisi olarak zaman zaman güven telkin etmeyen vekaletnamelerle karşılaştığımda bu sıkıntıyı yaşadığım olmuştur.
Selam ve saygılarımla