Mesajı Okuyun
Old 13-04-2021, 13:20   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım çok teşekkür ederim.

Aslında sorunun cevabının "hayır" olduğunu düşünüyorum. Hakim, net olmasa da, "evet" olarak cevaplıyor.

Cevabın "evet" olması halinde karşılaşılacak birçok sorun aklıma geldi ancak daha yazıya dökmedim. Paylaştığınız karardan yola çıkarak karşı oy içeren kararlara şimdi ulaşabildim. Çok faydalı oldu yardımınız. Tekrar teşekkürler.

Görüşümü metne dökünce buraya da ekleyeceğim.

Ekleme:

Dilekçede özetle şu hususlara değindim:


1- Anayasa 36'ya göre hak arama hürriyetini kullanabilmek için dava sürecinde sorumlulukların değişmemesi gerekir. Aksi halde karşılaşılabilecek yeni sorumluluklar kişinin dava açmaktan çekinmesine sebep olur. Hukuk, öngörebilmek demektir. Öngörülemeyen yükümlülük hukuki değildir.
2- Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır ve açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Bu şartlar dava açıp açmamayı belirler.

3- Davanın şartları, sulh ile de ilgilidir. Dava yükümlülüklerinin fazla olduğu hallerde tarafların dava açılmadan sulh olma imkanı daha yüksektir. Bu olayda, bu imkan da tarafların elinden alınmıştır.

4- Boşanmanın kesinleşmesi, ikinci davadaki boşanmayı konusuz bıraksa da, yargılama giderlerinin belirlenmesi amacıyla ikinci davada boşanmaya konu olaylar kusur tespiti için incelenecektir. Yani, sanki boşanma konusuz kalmamış gibi bir dava görülecektir. Harcı ödenmiş dava zaten incelenecekken, mecbur olunmadığı halde yeni harç alınması usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmaz.
5- İkinci davadaki olayların boşanma sebebi sayılmaması TMK 4'deki hakkaniyet ifadesine aykırıdır.
6- TMK 174/1, 174/2'den farklı olarak "Boşanmaya sebep olaylar yüzünden..." değil, "... boşanma yüzünden ..." demekte. Dolayısıyla ikinci davada boşanmanın konusuz kalması, maddi tazminatı hiç etkilemiyor.

Nispi harç halinde şu sonuçlar ortaya çıkacaktır:

1- Boşanma ile beraber istendiği takdirde tazminat miktarlarında herhangi bir sınır bulunmuyor. Kişi davasında 10 milyon TL tazminat isteyeseydi, nasıl ödeyecekti nispi harcı?
2- Nispi harç ödeneceği belli olsa, maddi tazminat kısmi dava olarak talep edilebilirdi. Bu hak da elinden alınmış olur.
3- İkinci davanın, ilk davadan önce sonuçlanması ve dolasıyla ilk davadaki boşanma talebinin konusuz kalması mümkün. Bu durumda, temyiz aşamasındaki ilk davanın davacısına, nispi harç ödemesi gerektiği nasıl izah edilecekti? Hatta ilk davanın davacısı, nispi harcı talep miktarı üzerinden yatırmak zorunda kalacaktı.
4- Boşanma davasında avukatlık sözleşmesi tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre düzenlenebilecekken, nispi harç ödenmesi halinde üçüncü bölüme uygun hale getirilmelidir. Hem davacı hem davalı, avukatlık sözleşmesine güvenmiş ve davalarına başlamışlardır. Nispi harç hainde avukatlık ücretlerinin artırılması gerektiği nasıl izah edilecek? Avukatlık sözleşmesine de mi güvenmesin insanlar?

Sonuç belli olunca tekrar düzenlerim.