Mesajı Okuyun
Old 01-04-2011, 12:56   #52
av.23

 
Varsayılan

Bence de hak düşürücü süre olarak yorumlanmaması gerekir tabi ki.Ama o zaman ne ifade etmek istemiş kanun koyucu bu süre şartı ile onu tam olarak çözemedim.5999 sayılı yasanın gerekçesine de ulaşmadım.Yalnız torba yasanın yani 6111 sayılı yasanın yenilik getirmediğini söylemişsizniz ancak 5999 daki süre şartı olmadan tüm kamulaştırmasız el atmalar için öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi artık bir dava şartıdır diye düşünüyorum. Aşağıdaki karar 30.06.2010 tarihinden sonra verilmiş;

T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi

E:2007/4817
K:2010/14916
T:19.07.2010

Kamulaştırmasız Elatma
Uzlaşma

Özet
04.11.1983 tarihinden önceki elatmalar nedeniyle açılan bedel davasında, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi gerekir.

2942 s. Yasa m. Geçici 6

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, 20 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce elatıldığı anlaşılmaktadır.
30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. madde ile;
"Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak elkonulması sebebiyle, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce
tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılmaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir." hükmü getirilmiş olduğundan, bu düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre;
Karar verilmek üzere hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 19.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.