Mesajı Okuyun
Old 24-03-2010, 17:27   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
BK m.13/1: “Tahriri olması icabeden akitlerde, borç deruhte edenlerin imzaları bulunmak lâzımdır.”
Yani yazılı sözleşmelerde: iki tarafa da borç yükleyen sözleşmeler ise her iki tarafın; tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler ise borç altına giren kişinin imzası bulunması gerekir. Bildiğimiz üzere iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde işbu yazılı belgenin tek bir yazılı belge ve altının her iki tarafça imzalanmış olması şartı da yoktur. Ayrı yazılı belgeler ve borç altına girenlerin imzasının olması da yeterlidir.
Şimdi örnekte iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme vardır (ve bu, elbette yazılı olması şart olmayan bir sözleşme ise de); şayet bu sözleşme yazılı bir sözleşme midir? diye sormak istiyorsak şartı bellidir: İki tarafa ait yazılı belge ve iki tarafın da kendisini borç altına sokan imzası gerektir. Dolayısıyla;


örneğinde (pratikte-uygulamada niza çıkması halinde ispata yönelik sorun çıkacağını gözönünde bulundurmak şarttır-diye düşünerek ) icap metni ve icapçının imzası var; kabulün yazılı metni ve imzası yok, bu sözleşmeye yazılıdır diyemeyiz (diye düşünüyorum )
ve;

örneğinde de öncelikle kanaatimce, sizin sorunuz icap değildir; icaba davettir . İcap olduğunu varsayarsak; örnekteki sözleşme iki tarafa borç yükleyen sözleşme olmakla icapçının ve kabul edenin yazılı metnine ve imzasına ihtiyaç duymakla karşınızdaki kişinin "satarım" yazısı ile ortada taraflar arasında yazılı bir sözleşme olduğu iddia edilemez (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...

Bir tarafın "yazılı olarak bildirdiği" sözleşmeye yönelik icabını diğer taraf kabul etmiş ise, (ispat hususunu ayrık tutuyorum) o akit iki tarafın imzası olmadan da kurulmuş sayılır ve iki tarafı da bağlar ve iki tarafta hak kazanıp ve/veya borçlar üstlenebilir.

Dolayısıyla borç üstlenilmesi için her durumda iki tarafın imzası şart değildir.

Keza bir sözleşmenin tarafları için yazılı sözleşme sayılabilmesi için de iki tarafın imzasının yer alması (BK.13/1'in geçerlilik şartı noktasında lafzına rağmen!) -3.kişilerin hakkına halel getirmemek kaydıyla - gerekmez kanaatindeyim, yeter ki imza koymayan diğer taraf yazılı sözleşmeyi kabul etsin veya icazet versin! Sözleşmeyi yazılı hale getiren imza değil, metnin yazılı olmasıdır. (Diye düşünüyorum üstadım) Kabul veya icazet imza yerine geçer düşüncesindeyim! Başka bir ifade ile sözleşmenin yazılı olması ile yazılılığın geçerlilik koşulu olması hallerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Yazılılığın geçerlilik koşulu olduğu hallerde her iki tarafın da imzasının aranması normaldir.

Diğer yandan ben, yazılılığın şekil şartı olduğu hallerde de bu hususun "tarafları için" -sözleşmeyi ayakta tutmak uğruna- cari olması gerektiğini, ancak 3.kişiler bakımından muvazaaya engel olmak adına kabul görmemesi gerekeceği düşüncesindeyim.