Mesajı Okuyun
Old 12-01-2009, 23:18   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı;

Öncelikle, şiddet görmekte olduğunuz için, en yakın aile mahkemesi yargıçlığı'na başvurarak,

Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin
birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

şeklindeki TEDBİR kararlarının bir ve ya birkaçının ya da hakimce uygun görülecek başkaca tedbirlerin alınmasını sağlayabilirsiniz.

Şiddet gördüğünüze ilişkin başvurunuz yetirlidir.Ayrıca bunun belgelenmesi aranmaz.Şiddet tehlikesi ve ihtimali yeterlidir. Yönetmelik madde 6/1.

Eğer tehdit görüyorsanız, bundan sonra tekrar fiziksel şiddete maruz kalırsanız da ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda da bulunabirsiniz ve yine yukarıdaki tedbirlerin alınmasına yönelik olarak aile mahkemesine ihbarın savcılıkça yapılmasını isteyebilirsiniz.

Sayın Hülya, 5 yaşındaki çocuğun velayeti olağan bir şekilde anneye verilir. Çocuk ,anne bakım ve şefkatine, ilgisine muhtaç yaştadır. Şiddet uygulayan babanın velayeti alması zaten sakıncalıdır. Aile mahkemesinden koruma tedbirleri talep ettiğinizde oğlunuzun velayetini de talep ediniz.

Yine sadece şiddet gördüğünüz için 4320 sayılı kanun kapsamında; Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir. Hükmünden de yararlanarak sizin ve oğlunuzun geçimi için gerekli nafakanın taktir edilmesini de talep edebilirsiniz.

Tüm bunlardan başka, halen oturmakta oludğunuz ev ortak hane için "Aile Konutu" şerhi aldırabilirsiniz.
Alıntı:
Aile konutu, ailenin devamlı olarak ikametine ayrılan konuttur. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.
İstenen Belgeler
1- Aile konutunun bulunduğu yerden alınmış ailenin yerleşim yeri (ikametgah) belgesi,
2- Gerektiğinde taşınmaz malın şerhi talep edilen taşınmaz mal ile aynı olduğunun kadastro müdürlüğünce tespit edilmesi,
3- İstemde bulunan eşin, tapudaki malikin eşi olduğuna dair nüfus kayıt örneği,
4- İstemde bulunanın nüfus cüzdanı veya pasaportu, varsa bir adet vesikalık fotoğrafı.
İstem Belgesinin Yazımı
Yukarıda nitelikleri yazılı taşınmaz malın maliki/hissedarı bulunan ..... ......' ekte sunduğum Nüfus Kayıt Örneğinden de anlaşılacağı üzere eşimdir. Yine ekte sunduğum .....ilçesi, .....Mahallesi Muhtarlığından aldığım ../../2008 tarihli Yerleşim Yeri (İkametgah) Belgesinden de anlaşılacağı üzere bu taşınmaz malı aile konutu olarak kullanmaktayız. Bu itibarla, Medeni Kanunun 194. Maddesi uyarınca tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilmesini arz ve talep ederim.

İşlemin Mali Yönü
Aile konutu şerhinin tapu kütüğüne yazımı ve şerhin terkini için her hangi bir harç veya vergi alınamaz. Çünkü Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifede böyle bir harç alınacağı öngörülmemiştir.

Aile konutu şerhi almak için izlenecek yolu da aktarmış bulunuyourz. Bu şerh sizi boşanmaya yönelik kararın kesinleşmesine kadar koruyacaktır. Evden yararlanmanıza olanak verecektir. Satımını engelleyecektir. Mutlaka yapınız.

Tüm bu tedbirlerden sonra davanızı şiddetli geçimsizlik nedeni ile açabilirsiniz.

Boşanmaya neden olan olaylarda eşinizin KUSURLU olduğunu ispatlayacaksınız. En yakın akarabalarınızın, arkadaşlarınızın, komşularınızın tanıklığından yararlanabilirsiniz.Varsa yazılı deliler, doktor raporları, yine manevi şuddet görmüş olmak da bilirkişilerce tespit edilebilen bir olgudur, bundan da yararlanabilirsiniz.

Bu dava içinde, çocuğunuzun velayetini, kendiniz ve çocuğunuz için öncesinde TEDBİR,boşanmanın kesinleşmesinden sonra sizin için YOKSULLUK ve oğlunuz için İŞTİRAK nafakaları olarak devamı talep edilir.

Yine aynı dava içinde,boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinizin zarar uğrayacağı için MADDİ TAZMİNAT,
Kişilik haklarınızın zarar uğraması halinde de MANEVİ TAZMİNAT taleplerinde bulunabilirsiniz.

Ayrıca, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde de, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi davası açarak, değer artış payı ve artık değer alacaklarınızı dava edebilirsiniz.

Sayın Hülya;

Gördüğünüz üzere çok çeşitli haklarınız bulunmaktadır. Oğlunuzun velayetini ve daha pek çok hakkınızı almanız mümkündür.

Size tavsiyemiz hukuki açıdan DOĞRUDAN AVUKAT desteği alarak yolunuza devam etmenizdir. Sizin için önemli olmayan ayrıntılar hukukta değerlidir. Zamanınızı ve emeğinizi boşa harcamayınız. Mutlaka profesyonel destek alınız.

Maddi durumunuz elverişli değil ise, bulunduğunuz yer, il barosundan tarafınıza avukat tayin edilmesini isteyiniz.

Avukat isteyiniz.

Saygılar.