Mesajı Okuyun
Old 07-03-2007, 16:43   #2
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Sayın arzaplı TMK 181/2 uyarınca;
Madde 181- Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.

Boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. denmektedir.

Buna göre artık davacının ölmesi sonucu mirasçıların devam ettirdiği dava boşanmaya yönelik olan bir dava değildir.Ölümle evlilik ilişkisi zaten sona ermiştir.Bu davada davalının boşanmada kusurlu olup olmadığı karara bağlanacaktır.Başka bir deyişle, bu durumda devam eden dava, boşanmada hangi eşin kusurlu olduğunun saptanmasına yönelik olacaktır.

Görüldüğü üzere ölüm anında miras bırakan tarafından açılmış derdest bir boşanma davası bulunması halinde 181/2 hükmüne göre yasal mirasçılardan birinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde ölüm anında kesinleşmiş bir boşanma hükmü olmamakla birlikte, mirasçılardan birince davaya devam olunması ve dava olunan eşin kusurlu olduğunun ispatlanması halinde verilen hüküm aynen miras bırakanın ölümünden önce verilip, kesinleşmiş bir boşanmanın hüküm ve sonuçlarını doğuracak ve bu surette sağ kalan eş mirasçı olamayacaktır.

Kanatimce burada davacının yani mahkemeden hukuki bir himaye isteyen tarafın hakkı özel bir korumaya alınmıştır.