Mesajı Okuyun
Old 12-01-2012, 11:39   #412
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan janveljan
Manevi tazminat bir bütündür bölünemez.

Manevi tazminatı bölmek isteyecek dahili ve harici bedhahlar çıkabilir. Bir gün manevi tazminatın bölünmezliğini müdafaa mecburiyetinde kalırsan Yargıtay’ın bu husustaki içtihatlarına atıf yap.

Bu bedhahlar, "artık belirsiz alacak davası var.Bu davalarda, kısmi dava gibi talebin bölünmesi söz konusu değil" derlerse bu argümana karşı ne diyeceğinizi açıkçası bende bilmiyorum.
Alıntı:
Yazan Av.Hulusi Metin
Sayın av-ufuk,

Manevi tazminat hangi hukuksal gerekçeyle,

"dava açılırken"...

Ve "bilgi/belge geldiğinde"

diye en azından ikiye bölünebilir?

Saygılarımla
Üstad

Manevi tazminatla ilgili düşüncemi o kadar çok yazdım ki..

1-

Manevi Tazminatta "objektif" kriterlere dayalı bir tespit olamayacağından, çekilen acının o kadar çekilmediğinin ispatı mümkün olamayacağından Manevi Tazminat istemleri doğası gereği BELİRSİZDİR.

2-

Herkesin duyduğu üzüntü ve acı farklı olabilir. Önemli olan hakimin somut olayda davacının ne kadar acı duyduğunu belirlemesidir.
Bu zamana kadar böyle oldu.. Belirsiz çünkü, hakimin sınırsız taktir hakkı var ve öngörmek mümkün değil. Miktarı tahmin etmesini beklemek davacıdan beklenemeyecek bir hal.

Şunu da düşünüyorum ki, kişi üzüntüsünü para ile ölçebiliyorsa neden bölemesin ki..Bölmek hakkın kötüye kullanımını oluşturmadığı sürece bölünebilir; belirsiz alacak olarak açılabilir ve davanın bitmesinden önce de talep sonucunu arttırabilir. Burada sonuç itibarı ile "tek davada azami talep" belirlenmiş olur.

3-

Burada teknik anlamda bir belirlenebilme mümkün değil. O zaman davacının talebini kafasında netleştirip nihai talebini yargılama bitene kadar mahkemeye iletmesi halinde belirlenebilirlik oluşur diyebiliriz.

Hakimin kararını tespit niteliğinde belirlemesinden sonra davacının gerçek talebine yönelik harcı yatırması da talebinin ıslahsız arttırıldığı sonucuna bizi götürür. (Burada hakimin reyini belli etmesi sözkonusu değildir keza artık kararını değiştiremez. İstenenden fazlaya da hükmetmiş olamaz çünkü dava belirsiz alacak ve tespit davasıdır. Yani artık yapacağız birşeyler Hiç olmaz diye düşünmeyelim.)

Manevi tazminat davalarında, davacının dava açtıktan sonra dava değerinin daha fazla olmasına ilişkin pek çok düşüncesi veya fizyolojik, sosyolojik nedeni olabilir. Manevi yönden acı çeken kişinin mahkemede uğraşması ve davanın uzaması bile tazminatın kendince arttırılması için bir nedendir.

Örneğin; ceza yargılamasından sonra açılan manevi tazminat davalarında, tazminata hükmetmek için ceza dosyasının yargıtaydan dönüşünün!! beklendiği durumlarda davacının çekeceği acıyı siz düşünün..Yine talep ettiği manevi tazminatın zamanla düştüğü mütevazılığı..

Geç gelen adalet için dahi manevi tazminatın yargılama aşamasında arttırılması mümkün olabilmelidir.

4-

Bu arada harç parası biriktirmesine faydalı olur. Ve bir de eğer hakim kendi tespitini belirtmeyecekse ve davacı yargılama sona erene kadar nihai değeri kendi belirleyeceği şeklinde bir uygulama gelişirse, karşı yana vekalet ücreti ödemek gibi durumlardan muaf olmalı ki belirsiz alacağın öngöremediği durumlara ilişkin nimetlerinden yararlanabilsin diye de düşünmekteyim.

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...3&postcount=25

Burada manevi tazminatı belirleyebileceğin en yüksek değer üzerinden direkt açtığında yüksek harç ödemek zorunda kalacaksın. Maddi durumu iyi olmayanların hakkını aradığını söyleyemeyiz. Ve sonunda da karşı yana vekalet ücreti ödemek zorunda kalacaksın. Bir kısım açıp, sonradan arttırabilmek ise, hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmak ve hak aramayı yaygınlaştırmaktır.

Manevi tazminatlar zenginleşme aracı olamazlar. Bu kural da "azami değer talebini" ve "azami hükmü" en çok etkilediğinden pratik yarar tartışmalı kalacaktır.

Dava türü açısından açılabilir ve uygulama açısından da umarım çok fayda getirir...

5-

Türk Medeni kanunu 174/1: Mevcut ve beklenen menfeatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.....

Türk medeni kanununda bu maddi tazminatın formülü nedir??? Teknik hesabı nedir??? Yok.. Ama adı maddi tazminat ve hak saklı tutulmuşsa iki kerede istenebilir..

Maddi tazminat ne için verilir; miras hakkından yoksun kalma, bir daha evlenme şansının azalması ve hali hazırdaki hayat desteğinden mahrum kalma ve ileride de bu destekten mahrum kalınacağı için ve çok çok da evlenirken eşinin dayatması sonucu işten ayrılmak zorunda kalma vs.. gibi sebep ve gerekçelerle verilir.

Aslında manevi tazimnattaki farazi hesaptan ve belirlenemezlikten hiç de bir farkı yok Ama arttırılabiliyor çünkü adı maddi..? (Boşanmanın eki niteliğinde olduğundan ayrı harç alınmamasının içerik dışı olduğunu düşünüyorum.)

Manevi tazminata haksızlık yapıldığını düşünüyorum bu bağlamda )))

Gibi.........

Bir de yeni bir düşünce; kimse acısını paralandırmada tecrübeli değildir.. Ne bileyim ben ..

Manevi tazminat belirsiz alacak davası içinde talep edilebilir, ister bölünmüşlük deyin, ister kısmilik..adını para ile ifade edebiliyorsan, hakkın kötüye kullanımı teşkil etmeyecek biçimde istersin de..

Saygılarımla,