Mesajı Okuyun
Old 08-01-2007, 00:12   #19
murgan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Tiocfaidh
Sayın Gürhan,

Tıp ahlakının bu konuda ne dediğini sizinle tartışarak haddimi aşacak değilim elbette. Ancak burada tartışılmakta olan konu; çocukların kendilerinin rızası alınmadan(daha doğrusu alınamadan), sadece ailelerinin onayı ve iradesi ile sünnet olmalarıdır. Tıbbın temel prensipleri aynı görüşte olmayabilir, ancak hukuki anlamda kişinin vücut bütünlüğünün bozulması için geri 'dönülmesi imkansız' bir bozulma meydana gelmesi gerekli değildir. Bir kişiye tokat atmak dahi hukuki olarak kişinin vücut dokunuşlmazlığını ihlal etmek demektir ki çocukların aşı olması da bu anlamda vücut dolunulmazlığını ihlal olarak görülebilir.



Bir toplumun değerleri ve birikimleri o toplum içindeki her birey tarafından farklı şekilde algılanabilir. Kültür dediğimiz bu birikimi kimi bireyler eleştirirken, kimileri bunun aksine gelenekçi bir yapıya sahip olabilir. İnsan olmanın en güzel yönü de adına farklı düşünebilme dediğimiz bu olaydır zaten. Ancak kişiler içinde yaşadığı toplumla ve geleneklerle ilgili görüşlerini kendi egemenlik alanlarının dışına çıkararak, görüşlerini başkalarına dikte etme yoluna başvururlarsa bunun adına farklı düşünebilme değil, "zorbalık" denir. Kendi çocuğunuzun sünnet edilmemesi taraftarı olmanıza olgunlukla yaklaşır,bu konuda karar verecek yegane kişi olmanız sebebiyle şahsınıza büyük saygı dıyardım. Ancak kendim, ilerde bir erkek çocuk sahibi olur da, hastanenize sünnet operasyonu için gelip sizden "yıkın bu tabuları" cümlesini duyarsam tepkim yukarıdakinin aksine oldukça sert olurdu.

PS: Yukarıda 'zorbalık' olarak adlettiğim konu şahsınızdan tamamen bağımsızdır. Bu yüzden sizi ve tüm forum üyelerini tenzih ediyorum

Saygılarımla
Sanırım ifade biçimimdeki gereksiz sertlik anlatmak istediğim hususun yanlış anlaşılmasına sebep oldu. (Daha yumuşak biçimde ifade edilebilir, ancak şu kadarcık bir yazışma dahi zülfüyâre dokunarak tepki toplayabiliyorsa, konunun bir "tabu" olarak kabul edildiği iddiasına da şaşmamak gerek.Geçelim)
Belki de esas tartışılması gereken gerçekten "Kendi çocuğunuzun sünnet edilmemesi taraftarı olmanıza olgunlukla yaklaşır,bu konuda karar verecek yegane kişi olmanız sebebiyle şahsınıza büyük saygı dıyardım." cümlesinde belirtildiği şekliyle, bir çocuğun velisinin bu konuda karar verebilecek yegane kişi olup olmadığıdır.
Bir velinin çocuğun bedeni üzerinde her türlü tasarruf yetkisi (hakkı?) var mıdır? Bunun sınırlamaları yok mudur? Varsa bu sınırlar nelerdir? Sünnet bu sınırlar dahilinde midir, yoksa haricinde midir? Var olan bir hastalığı tedavi amacına yönelik olarak yapılmayan (dini ve diğer nedenler) bir uygulama olarak ele alınacaksa bu hukuka uygun bir durum mudur? Eğer öyle değilse ana-babanın yasaya aykırı bir uygulamaya izin verme hakkı var mıdır?
Sanırım yazışmalarımızı okuyanlar bu soruların yanıtları ile daha fazla ilgileneceklerdir. (en azından ben kişisel yorumların foruma değil özel adresime yapılmasını tercih ederim.)
saygılar