Sayın konuk,

Eşlerden birinin borçlu olması başlı başına bir boşanma sebebi değildir.Bu borçların yarattığı sorunlardan ötürü ortak hayat çekilmez bir hal almış ise ,evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir.

Mahkemenin ,eşlerden birini diğer eşin borçlarını ödemeye mahkum etmesi söz konusu değildir.
Eşinizin borçlarında sizin kefilliğiniz söz konusu değil ise boşandıktan sonra bu borçlardan sorumlu tutulmanız söz konusu değildir.Ancak eşinizin borçlarına kefil iseniz boşanma gerçekleşse dahi , borçlardan sorumluluğunuz ortadan kalkmaz.

Türk Medeni Kanunu 166 maddeye göre anlaşmalı boşanma yoluna gidilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir.Bu nedenle henüz iki aylık olan evlliğinizde sizin anlaşmalı olarak boşanmanız mümkün değildir.Ancak bu kesinlikle boşanma davası açamayacağınız anlamına gelmez.Genel hükümlere göre boşanma davası açabilirsiniz.

Evlilikte yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma şeklindeki mal rejimidir.

Ancak TMK.206 maddeye göre eşin diğer eşin menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,borçlar hakkında bilgi vermekten kaçınması gibi durumlarda eşlerden birinin ikamet ettiği yer aile mahkemesinden mal ayrılığı rejimine karar verilmesi istenebilir.Bu durumda eşinizin boçlarından dolayı size ait olan mallara haciz konulmasını önleyebilirsiniz.

Bir avukattan hukuki yardım almanızı ,maddi durumunuz yetersiz ise bulunduğunuz ilin barosuna adli yardım talebiyle başvurmanızı öneriyoruz.