Mesajı Okuyun
Old 09-08-2006, 16:40   #5
pia

 
Varsayılan

III. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 159. – "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.
..."
Hakim ve savcılarla ilgili Anayasa düzenlemesinin bir kısmı yukarıda,kimlerin kurulun üyesi olduğu da anayasada düzenlenmiş. Görüldüğü gibi kurul üyeleri, Adalet Bakanı,müsteşarı, Yargıtay tarafından önerilen üyelerden seçilenler ve Danıştay tarafından önerilen üyelerden seçilenlerden oluşuyor.
İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir, ancak zaten üyelerinin ezici çoğunluğu Yargıtay ve Danıştay tarafından yetkilendirilen bir kurulu yine bu organların denetimine tabi tutmak bence kurulun doğasına aykırı olur. Danıştay ve Yargıtay hukuk devletinin en temel unsurlarıdır, adaletin en üst mercii bu kurullardır. Bu organlara bir kurul oluşturma yetkisi verilmişse, bence bu kurulun aldığı kararlara saygı duyulmalı, güven duyulmalıdır,çünkü eğer bu kurula saygı duymazsak Danıştay ve Yargıtay'ın dağıttığı adalete nasıl saygı duyup, hukuk devletinin temeli olduğuna insanları inandıracağız?