Mesajı Okuyun
Old 26-05-2011, 11:48   #6
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Öncelikle uzlaşma ile şikayetten vaz geçme ayrı kurumlardır.Re’sen talip edilen suçlarda şikayetten vazgeçilse bile yargılama devam edecektir ; ancak uzlaşma halinde soruşturma sırasında kovuşturmaya yer olmadığı , kovuşturma sırasında ise düşme kararı verilir.Uzlaşma kurumu mağdurların aleyhine kullanılma riski taşıdığından uzlaşmanın mağdurun özgür iradesine dayanıp dayanmadığının denetlenmesi açısından CMK253/17 kanımca emredici olan hükmü doğrultusunda C.Savcısı ve Hakim tarafından gerek özgür irade gerekse edimlerin hukuka ve ahlaka uygunluğu açısından uzlaşmanın denetlenmesi gerekmektedir.Uzlaşmanın bir uzlaştırıcı ya da c.savcısı tarafından gerçekleştirilmesi zorunlu olmayıp 253/16 uyarıca tarafların kendi aralarında da uzlaşmaları mümkündür ; ancak 17.fıkra yine uygulanacaktır.Yine 16.fıkraya göre tarafların kendi aralarında meydana getirdikleri uzlaşmaya dair metin en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar C.Savcısına sunulmalıdır.9.C.D.’nin 2006/5798-7320 sayılı kararına göre soruşturma evresinde uzlaşma girişimi sonuçsuz kalmışsa mahkemede yeniden uzlaştırma işlemi yapılamaz.2.C.D.’nin 207/5619-9117 sayılı kararı ve yine 2.C.D.’nin 2007/5951-9439 ve 2007/5962-9690 sayılı kararları aynı doğrultudadır.Ancak uzlaşma olmasa da kararı temyiz ettiğinize göre H.A.G.B. kurumu da uygulanmamış. 2.C.D. 2006/6831 , 2007/1981 sayılı kararında zararın giderilmiş olup olmamasından hiç bahsetmeyerek hükmolunan cezanın tür ve süresine göre geçmişte mahkumiyeti olmayan sanıklar hakkında H.A.G.B. uygulanmamasını bozma gerekçesi yapmıştır.H.A.G.B. dışında eğer erteleme de uygulanmamışsa bu hususu da temyiz gerekçesi yapabilirsiniz.Takdir edeceğiniz üzere Erteleme kurumunun amacı ; ıslah ihtimali bulunan kişiyi cezaevinin bozucu ortamından kurtarmak ve kişinin kanunu tekrar ihlal etmesini engellemektir.Erteleme ; cezanın , suçlunun kişiliğine uydurulmasının , bireyselleştirilmesinin önemli yollarından birini oluşturmaktadır.Erteleme açısından Ceza Kanunumuzda ; işlenen suç göz önünde bulundurulmadığı gibi , kasten mi yoksa taksirle mi işlenen bir suçtan dolayı mı verildiği de önem taşımamakta sadece mahkum olunan cezanın türü ve miktarı göz önüne alınmaktadır. Sanık , daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemişse kanımca hakkında verilen hükmün ertelenmesi gerekir.
Yargıtay 8.C.D.’nin 05.10.2006, 1797 E.-7340 K. sayılı ilamında ; sanığın yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık irdelenmek suretiyle ertelemeye yer olup olmadığına karar verilmesi gerekirken , ‘Başkaca lehe uygulama yapılmasına takdiren yer olmadığına ‘ denilerek yasal gerekçe gösterilmeksizin cezanın ertelenmemesi Bozmayı gerektirmiştir.Kanımca uzlaşma sürecini kaçırmış bulunduğunuzdan Yerel Mahkeme kararını ; erteleme , H.A.G.B. ya da esasa ilişkin başka bir sebeple bozdurup dosyayı yeniden mahkeme önüne getirtmelisiniz.