Mesajı Okuyun
Old 22-12-2011, 09:00   #15
Av.DM

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas: 2002/7827
Karar: 2002/8871
Tarih: 29.04.2002

ÖZET: Duran takibin devam edebilmesi için alacaklının itirazın kaldırılması için Mercii Hakimliği´ne yada itirazın iptali için Mahkemeye başvurması ve olumlu karar alması zorunludur. Somut olayda takipten sonra alacaklının borçlu hakkında aynı belgeye dayalı olarak ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci bir takip yaptığı ve borçluya (163) örnek ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra adı geçenin derdestlik itirazını ileri sürüp, takibe itiraz ettiği görülmektedir. Her iki takip biçiminde de haciz yolu seçildiğinden ve alacaklının iflas yoluna geçmesi söz konusu olmadığından, olayda İİK´ nun 43/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu halde borçlunun derdestlik itirazı yerindedir. Ayrıca alacaklı, borçlunun itirazı ile takibin durmasından sonra, itirazın tebliği üzerine (6) ay içerisinde itirazın kaldırılması isteminde bulunmazsa aynı belgeye dayalı olarak bir daha ilamsız takip yapamaz.

(2004 sayılı İİK. m. 66/1, 67, 43/2)

KARAR METNİ:
Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Antalya 1. İcra Müdürlüğü´ nün 2001/5514 esas s. dosyasında alacaklı Hasan Özgür tarafından borçlular hakkında 30.03.2001 vade günlü bono dayanak yapılarak genel haciz yoluyla başlatılan icra takibi borçlu Fatike Kula´nın itirazı üzerine durmuştur. İİK´ nun 66/1. maddesi gereğince duran takibin devam edebilmesi için aynı yasanın 67. maddesi gereğince alacaklının itirazın kaldırılması için Mercii Hakimliği´ne yada itirazın iptali için Mahkemeye başvurması ve olumlu karar alması zorunludur. Bu takipten sonra alacaklının borçlu hakkında aynı belgeye dayalı olarak ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci bir takip yaptığı ve borçluya (163) örnek ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra adı geçenin derdestlik itirazını ileri sürüp, takibe itiraz ettiği görülmektedir. Her iki takip biçiminde de haciz yolu seçildiğinden ve alacaklının iflas yoluna geçmesi söz konusu olmadığından, olayda İİK´ nun 43/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu halde borçlunun derdestlik itirazı yerinde olduğu gibi, İİK´nun 67/4.maddesi uyarınca alacaklı, borçlunun itirazı ile takibin durmasından sonra, itirazın tebliği üzerine (6) ay içerisinde itirazın kaldırılması isteminde bulunmazsa aynı belgeye dayalı olarak bir daha ilamsız takip yapamaz. O halde, itiraz kabul edilerek takibin iptal edilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan sebeple İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.04.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.