Mesajı Okuyun
Old 15-02-2006, 10:14   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

14 Şubat 2006
Gila BENMAYOR --hürriyet

Nimet Çubukçu kadın örgütlerini yine kızdırdı


KADINDAN Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun kadın örgütleriyle yıldızı barışmıyor.

Sadece kadın örgütleriyle değil genelde kadınlarla.

Çünkü, Çubukçu’nun kadın sorunlarıyla gerektiği kadar ilgilenmediği görüşü yaygın.

Mesela geçen cuma günü, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Hürriyet İnsan Kaynakları tarafından düzenlenmiş iki günlük "Kadın İstihdamı" Zirvesi var.

Çubukçu, sabah açılışta konuşmasını yapmış, öğleden sonraki oturumda yok.

Toplantıları izleyenler "Kadından sorumlu bakan için kadın istihdamından daha önemli ne olabilir?" diye şaşkın.

Çubukçu olmadığı için, Avrupa Parlamentosu’nun "Türkiye’de Kadın Hakları" raporunu hazırlamış olan parlamenter Emine Bozkurt’un "Kadın örgütleriyle hükümet arasındaki işbirliği, koordinasyon nasıl sağlanıyor" sorusu havada kalıyor.

Zirveye CHP İstanbul Milletvekili Zeynep Damla Gürel dışında kadın milletvekili katılmamış olması da ayrı konu.

Her neyse, Çubukçu’nun kadın örgütleriyle sancılı ilişkilerine dönersek, arkadaşımız Emel Armutçu’nun önceki günkü pazar ilavesinde bakan ile yaptığı söyleşi ipleri iyice geriyor.

Söyleşiyi okurken dikkatimi en fazla Çubukçu’nun kadın kotasıyla ilgili sözleri çekmişti.

Ne diyordu Çubukçu?

"Dünyanın hiçbir yerinde siyasi partiler yasasında, Anayasa’da kadın kotası düzenlemesi yoktur..."

Doğru değil.

Kesinlikle değil.

Dünyada İsveç, Fransa, Arjantin, Fas, Tayvan, Ruanda, Uganda, Hindistan, Güney Afrika gibi ülkelerde yasalar ve anayasalarda kotalar öngörülmüş.

En son da Irak bu ülkeler arasına katılmış.

Ancak dün ortak bir basın bildirisi hazırlayan kadın örgütlerini kızdıran başka noktalar da var söyleşide.

Nimet Çubukçu’nun "kadın örgütleriyle değil bazı kadınlarla sorunum var" demesi büyük tepki çekmiş.

Hatırlayacaksınız, bakan "pozitif ayrımcılığa" karşı çıktığı için kendisine kınama faksı çeken bazı kadın örgütleri temsilcilerine dava açmıştı.

Kadından sorumlu bakan olarak kadınlarla mahkemelik olup, tuhaf bir duruma yol açmıştı.

BAZI KADINLARIN ARKASINDAYIZ

Dünkü basın bildirisinde, Çubukçu’nun sözünü ettiği "bazı kadınların" tamamıyla desteklendiğini vurgulanıyor.

Bakana karşı çıkılan diğer bir nokta ise Birleşmiş Milletler’de önümüzdeki günlerde yapılacak toplantıya kadın örgütlerini istememesi.

Oysa 2000 yılından bu yana, BM’deki toplantılara kadın örgütleri temsilcileri hep katılmış. Daha önce, Kadından sorumlu bakan olan Güldal Akşit döneminde de, Hasan Gemici döneminde de.

Çubukçu ilk kez kadın örgütlerini dışlamış.

Yine Emel Armutçu’nun söyleşisinde yer alan "namus cinayetleri" meselesi de kadın örgütlerinin protestosuna yol açan başka bir konu.

Kadın örgütlerinin ortak bildirisinde, Çubukçu’ya işbirliği daveti var.

"Kadın İstihdamı" Zirvesi’nde CHP Milletvekili Zeynep Damla Gürel’in belirttiği gibi, Türkiye’de kadın haklarının geldiği nokta kadın örgütlerinin liderliği sayesinde.

TCK kampanyasını hatırlayın...

Sanırım bu durumda Çubukçu’nun kadın örgütlerine "barış çubuğunu" uzatmaktan başka çaresi yok.

Kadın örgütleriyle ortak politikalar oluşturmak zorunda.

Herkesin iyiliği için