Mesajı Okuyun
Old 11-04-2019, 08:23   #149
hırs

 
Varsayılan

T.C.
GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/945
K. 2017/1854
T. 4.7.2017
• KARTEL OLUŞUMUNDAN KAYNAKLI ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ (Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın Kararı Davayı Mutlaka Etkileyecek Esaslı Bir Delil Olup Buna Dair Açılan Dava Sonucunun Kesinleşmesinin Beklenileceği - Bankanın Kartel Oluşumu İçinde Bulunduğunun Tespiti Halinde Davacının Kullandığı Kredi Dönemi İtibariyle Uygulanan Faiz Oranları ve Ortalaması İle Kartel Oluşumu Kapsamında ve Haricinde Kalan Bankaların Aynı Tür Krediye Uyguladıkları Faiz Oranları Tespit Edileceği)
• TAZMİNAT İSTEMİ (Kartel Oluşumundan Kaynaklı - Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın Belirtilen Kararı Davayı Mutlaka Etkileyecek Esaslı Bir Delil Olup Buna Dair Açılan Dava Sonucunun Kesinleşmesinin Beklenilmesi İle Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği)
• BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI (Kartel Oluşumundan Kaynaklı Zararın Tazmini - Davacının Kredi İlişkisinde Kartel Oluşumundan Etkilenip Etkilenmediği Etkilenmiş İse Uğramış Olduğu Zararın Alanlarında Uzman Bir Bankacı Hukukçu ve İktisatçı Bilirkişiler Tarafından Oluşturulacak Heyetten Alınacak Raporla Belirleneceği)
6100/m.266
ÖZET : Dava; kartel oluşumundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın belirtilen kararı dosya içerisine getirtilip, kesinleşmesi beklenmediği gibi kararın 166. paragrafında belirtilen yıla dair faiz oranlarının kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte ne olduğu araştırılmamıştır. Bilirkişinin zarar tespitine rağmen kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihteki faiz oranları araştırılmadan bilirkişi raporunun aksine ve talebin gerekli şartları taşımadığından kurul kararının kesinleşmesinin davaya etkisinin olmayacağı belirtilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.

Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın belirtilen kararı davayı mutlaka etkileyecek esaslı bir delil olup, buna dair açılan dava sonucunun kesinleşmesinin beklenilmesi ile sonucuna göre davalı bankanın kartel oluşumu içinde bulunduğunun tespit edilmesi halinde davacının kullandığı kredi dönemi itibariyle uygulanan faiz oranları ve ortalaması ile kartel oluşumu kapsamında ve haricinde kalan bankaların aynı tür krediye uyguladıkları faiz oranları tespit edilerek davacının kredi ilişkisinde kartel oluşumundan etkilenip, etkilenmediği, etkilenmiş ise uğramış olduğu zararın alanlarında uzman bir bankacı, hukukçu ve iktisatçı bilirkişiler tarafından oluşturulacak heyetten alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli, açıklayıcı ve gerekçeli bir raporla belirlenip, varsa itirazlar da değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekmektedir.

DAVA : Davacı vekilinin istinaf başvuru talebi üzerine dairemize gelen dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı banka ile müvekkili arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu kredinin ödemelerini ödediğini, rekabet kurulu tarafından 12 bankanın 8 mart 2013 tarihinde, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, bu tespit sonucu verilen para cezası kararının Danıştay tarafından da onandığını, bu bankaların içinde davalı bankanın da bulunduğunu, bu sebeplerle davalı bankanın müvekkiline veremiş olduğu zararın 3 katının taraflarına ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde özetle : Tüketci mahkemesinin görevli olmadığını, davaya konu taleplerin tamamının zamanaşımına uğradığını, rekabet kurulu kararının iptali için idari yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :

İlk derece Mahkemesi kararında; davanın reddine karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davacı vekili; müvekkilinin kullandığı krediden davalının kartel faiz sebebiyle zarara uğradığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da dava değerlerinin belirtilen miktara yükseldiğini, davalının hukuka aykırı eyleminin müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, hukuka aykırı eylem ile zarar arasında illiyet bağının olduğunu, bu durumun kusur şartını oluşturduğunu, bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını, bilirkişi raporun doğrultusunda 4.988,91 TL nin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kartel oluşumundan kaynaklanan zararın tazmini noktasında toplanmaktadır.

Mahkemece davacının kredi faiz oranın % 0,85, kredi alım tarihinin ise 05/05/2010 olup, kurulca tespit edilen ihlalin dışında olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporunun aksine davacının eylem ve zararını ispat edemediğinden davanın esastan reddine karar verilmiş ise de; delillerin toplanıp, değerlendirilmeden verilen bu kararın usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez. Şöyleki;

Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın 08.03.2013 tarih 13-13/198-100 karar sayılı kararı dosya içerisine getirtilip, kesinleşmesi beklenmediği gibi kararın 166.paragrafında belirtilen Ekim-Kasım 2008 yılına dair faiz oranlarının kredi sözleşmesinin yapıldığı 04/05/2010 tarihinde ne olduğu araştırılmamıştır. Bilirkişinin zarar tespitine rağmen kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihteki faiz oranları araştırılmadan bilirkişi raporunun aksine ve talebin gerekli şartları taşımadığından kurul kararının kesinleşmesinin davaya etkisinin olmayacağı belirtilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.

Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın 08.03.2013 tarih 13-13/198-100 karar sayılı kararı davayı mutlaka etkileyecek esaslı bir delil olup, buna dair açılan dava sonucunun kesinleşmesinin beklenilmesi ile sonucuna göre davalı bankanın kartel oluşumu içinde bulunduğunun tespit edilmesi halinde davacının kullandığı kredi dönemi itibariyle uygulanan faiz oranları ve ortalaması ile kartel oluşumu kapsamında ve haricinde kalan bankaların aynı tür krediye uyguladıkları faiz oranları tespit edilerek davacının kredi ilişkisinde kartel oluşumundan etkilenip, etkilenmediği, etkilenmiş ise uğramış olduğu zararın alanlarında uzman bir bankacı, hukukçu ve iktisatçı bilirkişiler tarafından oluşturulacak heyetten alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli, açıklayıcı ve gerekçeli bir raporla belirlenip, varsa itirazlar da değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekmektedir.

Belirtilen şekilde alınacak raporun, davanın esasını, dolayısıyla hüküm sonucunu etkileyecek nitelikte bir delil olduğu açıktır. Bu halde dosyada delillerin eksiksiz toplanıp değerlendirildiğinden bahsedilemeyeceği için tahkikat eksikliğinin giderilerek ortaya çıkacak sonuca göre yeniden hüküm oluşturulmasını sağlamak amacıyla HMK nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak dosyanın tahkikat mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden sair istinaf sebepleri incelenmeksizin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

SONUÇ : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;

1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İncelenen mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunmaması nedeni ile HMKnun 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,

Dosyanın, Mahkemece yargılamaya devam edilerek yukarda gerekçe kısmında belirtilen delillerin toplandıktan ve değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

2-)Davacı tüketici olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 04.07.2017 tarihinde oybirliği ile k
Emsal başkaca kararı olan veya dava açan var mı?