Mesajı Okuyun
Old 25-01-2003, 13:52   #22
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sav, savunma ve yargi, her ucu de en az bir digeri kadar saygin, bir digeri kadar onemsenmeyi ve dinlenmeyi hakeden , adaletin ve hak arayisinin olmazsa olmaz parcalari. Yargilama neticesinde verilen hukumse, kacinilmaz olarak sav ve savunmadan daha fazla deger ifade ediyor, zira icerisinde hem savin ve hem de savunmanin arayislarinin cevabini ADİLANE BİCİMDE İCERMEK VE COGUNLUKLA DA BİR DİGERİNİ GERCEGE UYGUN BULMAMAK vargisini barindiriyor. Hal boyle olunca hukmu verene verdigi kararin adilligini kendi vicdaninda bile tartismamak, iddiasi ya da savunmasi takdire sayan bulunmayana da verilen kararin sonuclarini hukuk icerisinde aramak cevabi dusuyor.

Esnaflik ve tacirlik iddialarina katiliyorum. Kaybeden taraf hatayi kendinde -hukuki hatalar-, ya da bizatihi iddia ettigi ya da savundugunun dogru olmayabilirliginde aramakta, yani ozelestirinin dayanilmazligindan uzaklasarak karari verene yuklemeye basladiginda esnaflik-tacirlik zihniyeti uyanmaya basliyor. Yargiclar da kendilerini tecrit etmeye basliyor.

Bir hukukcular gecesi, hosgeldin yemegi, atamasi yapilan bir yargic, yeni gorev yerinde tum yargi mensuplariyla birlikte karsilaniyor. Avukatlar rahat ve neseli , yargiclar her zamanki gibi agir ve ciddi...Boyle olmaya kosullandirilip, zorlaniyorlar, ciddi olanlardan biri de babam, 17 yasin isyaniyla bu tabloyu gordugumde avukat olmaya karar verdigimi hatirliyorum, yillar sonra ise bunun 17 yasla ilgili degil, bir vakia oldugunu goruyorum, ne aci.

Kararini ozgurce, bilgisiyle, kanaatiyle veren hic bir yargicin, kendini toplumdan tecrit etmek zorunda olmadigini ve boyle bir zorunlulukla da karsilasmayacagini, hala israrla savunuyorum