180.000.m2 alanlı taşınmaza ait KADASTRO TESPİTİNİN İPTALİ istemli davada Av.Mustafa, Aralık-1995 tarihinden bu yana davacılar vekili olarak hareket etmektedir. Dava bizzat müvekkillerce açılmış, Mustafa sonradan vekaletname koymuştur.

Dava iki kez karara çıkmış, Mustafa'nın temyizi neticesinde bozulmuştur.

Haziran-2006'da müvekkilleri Av.Mustafa'yı hiç bir neden göstermeksizin vekillikten azleder ve başka avukatlara vekaletname vererek davayı yeni avukatlarla takip etmeye başlar..

Mustafa ve müvekkilleri arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır.

Kadastro Kanunu m.31 maktu avukatlık ücretinden söz etmektedir. Ancak, burada aynı zamanda bir oran da vermektedir. Şöyleki; "Mahkemece tayin edilecek avukatlık ücreti, avukatlık asgari ücret tarifesinden değeri para ile ölçülebilen davalara göre hesaplanacak avukatlık ücretinin üzerinde olamaz" denmektedir. Burada maktu demekle birlikte göreceli bir nisbi ücret uygulaması getirmektedir. Bu da davada keşif yapılıp taşınmazın değeri belirlendi ise buna -ve davada sarf edilen emek ve çabaya- göre, değer tespit edilmedi ise taşınmazın emlak beyan değerine göre maktu ücretin takdir edileceği söylenmektedir.

Avukatlık Yasasının 164.maddesine göre ise "değeri para ile tespit edilemeyen davalardan" sayıldığından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşüncesini oluşturmaktadır.

Müvekkil Av.Mustafa, hem müvekkilinden hem de karşı taraftan alabileceği avukatlık ücretini alamamıştır. Bu davaya da 11 yıl emek vermiştir.

Benim düşüncem "fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile avukatlık ücretinin tespiti ile 10.000.YTL.'lik kısmının tahsili.." talepli bir dava açarak, ileride doğacak eğilime göre müddeabihi ıslah ederek arttırmak...

Sizin öneriniz nedir?