Mesajı Okuyun
Old 17-06-2019, 14:44   #3
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan Yedieminin sorumluluğu hakkında

Alıntı:
Yazan avukat melisa aydın
Sayın meslektaşlarım herkese kolay gelsin. Yedieminin HUKUKİ sorumluluğuna nasıl gidileceği konusunda biraz araştırma yaptım, sitede de bir takım sorular mevcut ancak somut olayımla ilgili gerekli cevabı alamadım. Olayımız şu ki, birinci hacizde mallar yediemine tevdi ediliyor. Daha sonra ikinci haciz için gittiğimizde mallar yedieminde olmadığı görülüyor ve bu durum haciz tutanağında belirtiliyor. Şimdi, yedieminin hukuki sorumluluğuna nasıl gideceğim? İzlemem gereken yol nedir? Şimdiden teşekkür ederim.

Uygulamada mahcuz malları belirlenen sürede teslim etmesi için yediemine muhtıra gönderiliyor. Muhtıraya rağmen mallar teslim edilmezse taleple birlikte yedieminin sorumlu olduğu miktar üzerinden haciz uygulanıyor. Diğer cebri icra işlemlerine ayrı bir mahkeme kararına gerek olmaksızın devam ediliyor.

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13796
KARAR NO: 2014/18148


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu S.. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, 15.01.2014 tarihinde haczedilen menkullerın yediemin olarak şikayetçi S...'ye teslim edildiği, mahcuzların yerinde bulunmadığının tespit edilmesi üzerine, yediemine mahcuzların yerlerini bildirmesi için gönderilen muhtıraya cevap verilmediği gerekçesi ile mahcuzların kıymetlerinin yedieminden tahsili amacıyla yapılan işlemin iptali istemiyle yedieminin icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK'nun 358.maddesinin 1.fıkrasında yedieminin kendisine bırakılan malları icra dairesince istenildiği anda iade ile yükümlü olduğu belirtilmiş, 2.fıkrasında da kendisinin kusuru olmaksızın bir sebepten dolayı telef ve ziyaını ispat edemeyen üçüncü şahıs hakkında hükme hacet kalmaksızın icra dairesince mahcuzların tesbit edilen kıymetinin re'sen tazmin ettirileceği öngörülmüştür.
Somut olayda, haczedilen menkullerin 15.01.2014 tarihinde yediemin olarak şikayetçi S...'ye teslim edildiği, daha sonra mahcuzların yerlerinde bulunmadığının tespit edilmesi üzerine, yediemine gönderilen muhtırada, mahcuzların yedieminin yedinde bulunup bulunmadığının ve mahcuzların muhafaza edildiği adresin 3 gün içerisinde bildirilmesinin istenildiği, 21.02.2014 tarihinde tebliğ edilen muhtıraya cevap verilmediği, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda İİK'nun 358. maddesi uyarınca mahcuzların kıymeti olan 66.000TL kadar yediemin aleyhine icrai işlem yapılmasına karar verildiği, sözkonusu işlemde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.