Mesajı Okuyun
Old 17-03-2006, 23:30   #1
sedaoner

 
Varsayılan yargıtay kararları

Emekli öğretmenim Mimar olan yakınımın bankada kullandığı krediye müteselsil kefil aynı hesaba evimi de ipotek vermiştim.Yakınım 1999 yılında ekonomik nedenlerden dolayı intihar etti.Ailesi reddi miras etti.Yedi adet sözleşmede müteselsil kefil olarak imzam var.(toplam 7.000 YTL.) kefil olduğum paranın tamamını faizi ile birlikte ödedim.Asıl borçlunun kendisinin borçlu şirketinin müteselsil kefil olan iki ayrı sözleme imzalamış.Bu sözleşmelerde imzam yoktur.İpotek sözleşmesinin 1.maddesi düzenlenmiş ve ileride düzenlenecek sözleşmelere teminat olmak üzere ipotek vermiştir.Banka ipotek veren ile kefil olanı ayrı ayrı kişiler gibi değerlendirerek imzam olmayan iki sözleşmenin parasını icra yolu ile aldı.
1.1999 Yılında AKBANKA Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtım.Mahkeme bilirkişilerin hazırladıkları rapora uyarak aleyhime karar verdi.Yargıtay’a temyiz için baş vurdum.Yargıtay 19.Hukuk Dairesi (Akit tablosunun tetkikinde ipoteğin davacının kefil olduğu sözleşmelere teminat olarak verdiği anlaşılmaktadır.İpoteğin davacının kefaletinin bulunmadığı acil ihtiyaç kredi sözleşmesinden doğan borcun teminatı olmadığı gözetilerek bu konudaki istemin kabulü gerekirken
olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporuna göre davanın tamamen reddine isabet görülmemiştir.Kararını verdi.
2.Davalı Banka karar düzeltme için Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay bu başvuruyu RED ETTİ.
3.Yerel Mahkeme Yargıtay’ın bozma gerekçesine uydu.2000 yılında yeniden dava açtım.Mahkeme 2 sefer Mersin’de 4 seferde Talimatla İstanbul’a rapor için dosyayı gönderdi.Toplam 6 sefer bilirkişilere gönderdi.İstanbul ‘a en son Bankacılık Enstitüsüne gönderdi.Ama gelen rapor gene emekli bankacılar tarafından hazırlanmıştır.Yerel Mahkeme her ara kararında Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda Davacının alacağının hesaplanmasını bilirkişilerde istenmesine rağmen tüm raporlarda Yargıtay’ın ve Yerel Mahkeminin isteğini bilirkişiler yok saydılar.
4.Yerel Mahkeme 50 Ay sonra Yargıtay’ın bozma gerekçesi ve kendisinin ara kararlarını hiçe sayarak davamı davamı red etti. İlk red gerekçesi ile aynı.
5.Temyiz için Yargıtay’a baş vurdum.Yargıtay mahkemenin kararını onandı.Gerekçesi birbirini doğrulayan bilirkişi raporları.Yargıtay kısmen lehime verdiği kararda bilirkişilerin raporunun uygun olmadığını,bilirkişilerin ilk raporları ile son 6 raporu aynı sanki birbirinin fotokopileri.Ne değişti ki bilirkişi raporları olumlu oldu.Hakimler bilirkişilerin verdiği her karara uyacaklarımı uyacaklarsa neden ara kararlarında davacının alacağının hesaplanmasını istiyorlar.Mesleki bilgileri Anapara faiz ile birlikte ödenmesinin için yeterli değil mi? Acı olan Yerel Mahkemenin hakimlerine mahkeme öncesi durumumu anlatıyorum.Sen haklısın diyorlar.Sonuç aleyhime çıkıyor.Yargıtay’ın 3 üyesi ilk iki kararda lehime son iki kararda aleyhime karar veren aynı kişiler.
6.Karar düzeltme için başvurum red edildi. Yargıtay’ın 4 kararı var.İlk ikisi(karar düzeltme ile birlikte) benim lehime son iki karar aleyhime.
Sunduğum bilgilerin hepsi belgeli. Aşağıdaki sorularımı ve önerilerinizi bekler. Saygıları mı sunarım.
TLF 0 326 227 37 42 Hasan ÖNER
Cep 0 535 449 15 65
1.Yukarıda anlattıklarım hukuka uygun mu ?
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel olarak şartlarını kapsar mı ?
3. Türkiye’de yeniden dava açabilir miyim ?
4. Başka öneriniz var mı ?
5. Emsal olabilecek karar varmı.