Mesajı Okuyun
Old 20-07-2010, 18:17   #3
av.sebahattin

 
Varsayılan

Zamanaşımı ile ilgili bir karar:

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ

Esas No.
2007/11897
Karar No.
2008/1114
Tarihi
12.02.2008

İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/207
6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/25.4

KAVRAMLAR
AYIPLI MAL
AYIBA KARŞI TEKEFFÜL
TİCARİ SATIŞ
ZAMANAŞIMI

ÖZET
AYIBA KARŞI TEKEFFÜL HÜKÜMLERİNE DAYANAN TİCARİ SATIŞLARLA İLGİLİ DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ 6 AY İSE DE, SATILANIN DAHA UZUN BİR SÜRE GARANTİ KAPSAMINA ALINMASI DURUMUNDA GARANTİ SÜRESİ SONUNA KADAR DAVA AÇILABİLİR. AYRICA SATICI, ALICIYI İĞFAL ETMİŞ İSE ZAMANAŞIMINDAN YARARLANAMAZ

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı E... Mot. Ar. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, ayıplı araç satıldığı iddiasına dayanan alacak davasıdır.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece ticari satışın 31.03.2005 tarihinde yapıldığı ve aracın davacı tarafa teslim edildiği, hava yastıklarının açılmadığı kazanın 10.04.2006 tarihinde olduğu, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığı, satış tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi içinde bu davanın açılmadığı gerekçeleri ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı E... Mot. Araçlar A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
TTK'nın 25/4. maddesi uyarınca, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanan ticari satışlarla ilgili davalarda zamanaşımı süresi 6 ay ise de, satılanın daha uzun bir süre garanti kapsamına alınması durumlarında garanti süresi sonuna kadar dava, açılabilir. Öte yandan satıcı, alıcıyı iğfal etmiş ise, yasada öngörülen zamanaşımından yararlanamaz (BK m. 207/son). Bu durumda mahkemece, dava konusu aracın garanti belgesi getirtilip, davanın garanti süresi içinde açılıp açılmadığı saptanarak gerektiğinde BK'nın 207/son maddesi hükmü de tartışılmak suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı taraf yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.