Mesajı Okuyun
Old 15-01-2009, 22:04   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Aslında hamlenin akıllıca olmakla birlikte kesinlikle etik olmadığını düşünüyorum.

İİK.m.36 yı, temyiz yoluna başvuran kişinin almış olduğu tehir-i icra kararını, siz de dayanak kılabilir misiniz diye yorumu zorlamaya da çalışıyorum. (Yorumda zorlanılıyor,zira sayın Özoğul'un da belirttiği gibi madde açık) Ancak adil düşünce ve mantık yürütme ile de, karşı yanın aldığı "Tehir-i icra" kararının, temyiz ettikleri kararın bir bölümüne hasredilemeyebileceği -temyiz dilekçelerine bağlı-, alınan icranın ertelenmesi kararının, başlıbaşına bir icra dosyasına özgü olmayıp -ki temyiz aşamasında takip henüz açılmamış olur ekseriyetle- BİZATİHİ KARARA ÖZGÜ düşünülmesi gerektiğini, halihazırda dayanak kıldıkları ilamla ilgili olarak bizzat kendilerince alınmış İCRANIN ERTELENMESİ KARARININ , onlarca açılacak bir icra takibine de dayanak kılınabileceğini düşünmeye çalışıyorum. Nihayetinde tehir-i icra kararı, bilahare icra dosyası üzerinden icra dairesince verilen mehil vesikasına tabi ve o dosya alacağına karşılık bulunsa da, temyiz dilekçesindeki talep "Kararın temyiz edildiği gözetilerek, KARARIN İCRASININ ertelenmesi" talebidir. (Zorlama, kabul ediyorum)

Ancak yerinizde olsam şansımı dener, İTM ye anılan erteleme kararını dayanak göstererek şikayet yoluyla takibin iptalini talep eder, şikayetimi durdurma talepli yapardım(Şikayette biliyorsunuz takibin durdurulması için teminat aranmaz) Şikayetiniz reddolsa dahi, neticesine dek dosyanız Yargıtay'dan muhtemelen dönmüş olur. (Kabul olursa zaten sorun yok)

Durdurma kararı verilmezse, İİK.nun borca yeter haciz yapılmış olması halinde birini derhal yatırmak suretiyle 4 eşit kabule bağlı olmayan taksit seçeneğini gözeterek, borcun 1/4'ini öder, dosyanın Yargıtay'dan da bir an önce dönmesini dilemekle yetinirdim

Saygılarımla...