Mesajı Okuyun
Old 20-05-2011, 16:07   #3
Burak Ülker

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/4966
K. 2010/9996
T. 1.7.2010
� KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ (Değer Düşüklüğü Oranı Taşınmaz Malda İrtifak Hakkının Kurulduğu Alanın Mülkiyet Değerinin Arazilerde %35'inden Arsalarda % 50'sinden Fazla Olamayacağı)
� DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ ORANI (Kamulaştırma Bedelinin Tespiti - Taşınmaz Malda İrtifak Hakkının Kurulduğu Alanın Mülkiyet Değerinin Arazilerde %35'inden Arsalarda % 50'sinden Fazla Olamayacağı)
� İDARE LEHİNE DAİMİ İRTİFAK HAKKI KURULMASI (Taşınmaz Malda İrtifak Hakkı Kurulması Nedeniyle Oluşacak Değer Düşüklüğü Oranının En Fazla % 2,74 Alınması Gerektiği)
2942/m.11

ÖZET : Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Bulunacak değer düşüklüğü oranı (yöntemince kanıtlanmış önemli ve özel bir durum söz konusu olmadıkça) taşınmaz malda irtifak hakkının kurulduğu alanın mülkiyet değerinin arazilerde %35'inden, arsalarda % 50'sinden fazla olamaz. Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 11.369 m2 yüzölçümlü taşınmazın 623,17 m2'lik kısmında davacı idare lehine daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna göre, bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının en fazla % 2,74 alınması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda nasıl alındığı belli olmayacak biçimde %10 alınması suretiyle fazla kamulaştırma bedeli saptanmış olması, isabetsizdir.

DAVA : Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal alınan tüm taşınmazların satış tarihinin kamulaştırma tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle emsal alınamayacağı vurgulanmış olmasına rağmen sonuçta m2 fiyatı bu emsallerle kıyaslanıp genel nitelikteki değerlendirmelerle yetinilmiş olmakla bu rapora itibar edilemez.

Kamulaştırma Yasasının kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.

Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.

Mahkemece tarafların vereceği yada resen belirlenecek emsal kayıtlar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.

Bu hususlar yerine getirilmeden değerlendirme yapan bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulması,

2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin son fıkrası uyarınca ve Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulması nedeniyle taşınmaz malda oluşacak değer düşüklüğü oranının (dolayısıyla kamulaştırma bedelinin) saptanmasında taşınmaz malın cinsi (arsa veya arazi olması) ve yüzölçümü ile irtifak hakkının kurulduğu alanın yüzölçümü, irtifakın niteliği (petrol, akaryakıt ya da doğalgaz boru hattı, elektrik enerjisi nakil hattı vb.) ve konumu göz önünde bulundurulur. Buna göre bulunacak değer düşüklüğü oranı (yöntemince kanıtlanmış önemli ve özel bir durum söz konusu olmadıkça) taşınmaz malda irtifak hakkının kurulduğu alanın mülkiyet değerinin arazilerde %35'inden, arsalarda % 50'sinden fazla olamaz. Somut olayda dava konusu edilen arsa niteliğindeki 11.369 m2 yüzölçümlü taşınmazın 623,17 m2'lik kısmında davacı idare lehine daimi irtifak hakkı kurulmuş bulunduğuna göre, bu taşınmaz malda irtifak hakkı kurulması nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü oranının en fazla % 2,74 alınması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda nasıl alındığı belli olmayacak biçimde %10 alınması suretiyle fazla kamulaştırma bedeli saptanmış olması,

3-Tapu kaydına göre dava konusu taşınmaz üzerinde TEK Genel Müdürlüğü lehine 1.750 m2 yüzölçümünde eski irtifak bulunup bunun taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer kaybının bilirkişi kurulunca dikkate alınmaması.

4-Davanın mahiyeti gereği, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi uyarınca maktuen vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.

Mahkemece yeniden araştırma yapılarak dava konusu taşınmaz ile karşılaştırmaya uygun emsal tespit edilip tapu kayıtları, imar durumları, emlak vergisi m2 değerleri getirtildikten sonra yukarıdaki bozma bentleri doğrultusunda gerekiyorsa yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp hasıl olacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.