Mesajı Okuyun
Old 16-04-2007, 00:13   #8
tayyare

 
Önemli İyi Bir Avukatın Dosyası Nasıl Olmalı

Sayın hukuçu arkadaşlarım,

Yaklaşık 3 saattir turkhukuksitesi forumundaki yazıları okuyorum ve sanırım bir yanlışın içine düştüğümü farkettim. Sizin yorumlarınızı bekliyorum:

Bir müvekkil kendi sorunu ile ilgili olarak avukata ne derece katkıda bulunmalıdır? Örnek olarak kanıt toplama, içtihad kararları bulmak, "başka avukatların fikrini almak" (kızıcaksınız biliyorum) o avukatın işini mi kolaylaştırır yoksa hiç bir katkıda bulunmaz mı? yani bir müvekkil olayı avukata anlatıp tüm sorumluluğu onun üstüne mi bırakmalıdır sadece?
"Yarım Doktor Candan, Yarım Hukukçu Haktan" eder derler. Nasıl bir doktor bir teşhis koyduğu zaman başka doktorada bir göster belki daha "doğrusunu" bulursun diyenler varken farklı avukatların fikrini almak etik ve sağlıklı mıdır?

Hukuki süreçlerin takibinde avukata yardım veya destek olmak anormal midir?

Hukukçu mesaisini ve enerjisini bir çok müvekkile bölerken müvekkil için optimum zaman ve araştırma yapıldığından nasıl emin olunr? emin olunması gerekiyor mu? Usulen yapılan bir hatanın sebebi az zaman ayırmamıdır bilgisizlik midir?

Bunları söylememin nedeni ben hem araştırma yönünden hem kanıt toplama yönünden hem de iş takibi yönünden çalışmalar yapıyorum işimi daha "garantiye" alabilmek icin ama http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14046 adresindeki yazıyı okuduktan sonra kendimi sanki cümlelerde gördüm ve "zekice" "garantili" iş yaptığımı sanırken birden yüksek lisans öğrencisi olarak "bilinçsiz" ve "cahilce" hareket ettiğim kanaatine vardım. Sizce ateş düştüğü yeri yakınca bu hareketlerin yapılması doğal ve sağlık mı? yoksa hukuk nosyonu edinmemiş ve hukukçuları tanımıyan ben için cahilce bir yaklaşım mı? saygılar

Alıntı:

sizden olmayacak isteklerinin neticesini alabileceğinizin güvencesini isteyen, dava neticesi garantisi isteyen, yolunda ve lehinde ilerleyen dava seyrine rağmen kuşkularını gideremeyip de başınızın etini yiyen, avukatı değil psikoloğu olduğunuzu sanan, canı ne zaman isterse o zaman sizi arayabileceğini sanan, uzayan bir davanın neden uzadığı konusunun nedenlerini anlamak istemeyen, davanızı bir yandan gizlice emekli bilumum tanıdıklara, akraba avukatlara danışıp afaki sorularla sizi çıldırtan, okumayı bildiğinden dahi şüpheli olduğunuz bazılarının incelemek üzerine dosya fotokopinizi istemeleri üzerine kısa bir sorgudan sonra "falanca şöyle demişti" ifşaatları üzerine özür fasılları, ya da atlattık yanılgıları, temyiz ettiğiniz bir dosya temyizden uzun zaman dönmezse neden dönmüyor sorusunu hafta başı soran, olmadı, yapılacak bir şey varsa yapalım sorularıyla sizi eni konu çileden çıkartan, size adalet bulmak için başvururken kişisel adaletine bizatihi adalet idesini zedelemek pahasına ulaşabileceğini sanan"