Mesajı Okuyun
Old 11-03-2008, 23:39   #8
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Alacaklı vekiline ilk telefon görüşmemizde borçlulardan birinin akrabam olduğunu ve hem kendi akrabamın zor durumda kalmaması hem de borcun biran önce kapatılması için yapabileceğim hertürlü yardımı yapacağımı söyledim. Ama meslektaşım bu ilk görüşme de dahil olmak üzere beni, düşman, konuşmaları çok fazla dikkate alınmayacak, sözü durmadan kesilecek bir karşı yan olarak görmeye başladı.Borcumu ödeyeceğim deyip aylarca bizi oyalayan borçlulara karşı hissettiğimiz güvensizlik duygusunu bana yansıttı. Oysa ki ben durumdan haberdar olup, meslektaşımı aradığım günden yaklaşık 2 hafta sonra bu öneriyle kendisine gittim. takip dosyamızdaki borcun sebebi de şirketin kira borcu, dolayısıyla şirket de borçlu. Borçluya ait şirket yazmış olmamın sebebi meslektaşımın ısrarla gerçek kişiler üzerine giderek ve eve hacze gelme ile tehdit ederek tahsil etmeye çalışma çabası nedeniyle sadece gerçek kişi-borçlulara yönelmiş olması.
Alacaklı vekilinin hangi yollara başvuracağı elbette ona kalmış bir durumdur, ancak amaç alacağı tahsil etmek ise bu konuda hukuki çerçevede üzerine gidilebilecek her yola başvurmak da alacaklı vekilin görevidir. Siz , böyle bir durumda bir eve hacze giderek asla sattıramayacağınız iki parça menkulu mü tercih ederdiniz yoksa alacağın tamamını tahsil etmeniz anlamına gelen senet hacizlerini mi yapardınız? Yada en azından bu senetlerden haberdar olmanızı sağlayan meslektaşınıza teşekkür ederim ancak bana yardım etmenizi istemiyorum mu derdiniz? yoksa onu hiç dinlemeyip, siz şuan benim meslektaşım değil karşı yansınız! mı derdiniz?
Sanırım olay size de çok şaşırtıcı geldi. Böyle bir yaklaşımın bir avukat tarafından sergilenmesi gerçekten ilginç, kuşkulanmakta haklısınız ama ne yazık ki anlattığım olay aynen anlattığım şekilde meydana gelmiştir.