Mesajı Okuyun
Old 05-12-2007, 16:06   #16
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Merhaba.
Ankete "evet" dedim ama bu tür anketleri sevmediğimi söylemeliyim. Örneğin "hayır" diyen arkadaşların çekincelerine katılıyorum.Üniversite sıralarına gelen bir öğrencinin kendi dilini, özelliklerini öğrenmeye zorlamak anlamsız.

Diğer yandan öğrencilerin yetersiz bilgilerle,yalnızca sınıf geçmeye yetecek kadar, donanmış olduğunu bildiğim için "evet" deme gereğini duydum.

45 yaşında üniversite sıralarına döndüm.Zorunlu iki YÖK dersi ile karşılaştım. Birisi Devrim Tarihi(tabii orada bu derse öyle demiyorlardı), diğeri Türkçe dersi. İronik olan "Dramatik Yazarlık" okumaya gelmiş, üç aşamalı sınavdan geçmiş bir öğrenciye kendi dilini öğretmeye çalışmaktı. Çünkü sözünü ettiğim sınavlarda bu bilgilerimiz ölçülmüş, öyle seçilmiştik.

Verilen eğitim öyle kötüydü ki, dönem sonu ödevi olmasaydı zor geçerdim o dersi.

Yeri olmasa da diğer dersten de söz etmek istiyorum: İkinci ironiyi de o derste yaşadım. Devam zorunluluğu olmasa sınıf boş kalırdı diye düşünüyorum.ADD Yönetim Kurulu üyesi ve Kemalizm'e inanmış olan ben o dersten ortalamayla geçebildim. Gençler Atatürk'ten (80 sonrası eğitim hataları yaşayan gençler) usanmış, bir de burada onunla karşılaşınca "yetti be" diyorlardı. Her ders başımızı kaldırmadan not tutuyorduk sayfalarca... Anlatılanlar ise Devrim Tarihi, Devrim öncesi ve sonrası değil yine Atatürk-Karga, "adın Kemal olsun" gibi uzak konulardı. Yani gençler haklıydılar.Şikayette bulundum, "Devrim Tarihi böyle öğretilmez,sevdirilmez diye.Şikayetim kabul gördü ve üç yıl o öğretmen Tiyatro bölümüne Devrim Tarihi dersi veremedi.

İşte böyle.. Sizlerle paylaşmak istedim bunları..