Mesajı Okuyun
Old 17-05-2018, 16:43   #8
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Konuşulanların tutanağa yansımadığı sözlü bir süreç yürütülünce "dedin" "demedin" kavgasının bitmesi mümkün olmaz. O nedenle davet yazısındaki konudan ayrılıyorsak veya konuları genişletiyorsak bu istisnai durumun böyle durumlara mahal vermemek adına ayrı bir tutanak ile imza altına alınması gerekir.

Can Bey merhaba,

İlk Oturum Tutanağı ve Son Oturum Tutanağı mutlaka düzenleniyor. İlk Oturum Tutanağı'nda oturum açılır ve anlaşmazlık konuları belirlenir.

Ardından görüşmeler devam eder, tarafların ortak kabulü ile başka bir uzlaşma konusu da kapsama dahil olabilir, bu illa ki ayrı bir tutanağa bağlanmalı şeklinde bir kural bulunmuyor, son oturum tutanağında, uzlaşma sağlanan konular olarak bu yeni konu da metne dökülebilir. Bana göre Arabulucu da tarafların üzerinde ortak şekilde uzlaştığı hususları tutanağa bağlamakla sorumludur.

Bir de Arabuluculuk Daire Başkanlığının "Arabuluculuk Katılımı El Kitabı"nda şöyle bir açıklamaya denk geldim paylaşmak isterim:

"Taraflar için ortak bir anlaşma aralığı olmaması hâlinde, iki taraf arasındaki mesafeye,
negatif anlaşma aralığı (negative settlement zone) denir. Negatif anlaşma aralığı olan
hâllerde, müzakerelere ve teklif sunmaya devam edilerek, karşı tarafın anlaşma aralı-
ğında bir değişiklik olması beklenebilir. Sabit meblağ üzerine yapılan müzakerelerde,
müzakere konuları çoğaltılarak, başka konulardaki menfaatlerin değiş tokuşu ile ilk konudaki
kayıplar kapatılabilir.
Bunun gibi bütünleyici seçenekler aranabilir. Yalnız, bunlar
denenmez veya sonuç alınamazsa; artık arabuluculukta ısrar etmenin bir anlamı yoktur. "

Uygulamalar çoğalıp sorunlar başgösterdiğinde, bu soruların tamamının yanıtını Yargı verecektir dediğiniz gibi. Şu aşamada, aslında ne desek boş.