Mesajı Okuyun
Old 02-05-2007, 08:17   #10
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Ahu, aradım taradım başka bir genelge bulamadım Aklıma basının eski şeyleri yeniymiş gibi göstermeye pek bayıldığı geldi ve bu nedenle o genelge olabilir mi, deyip kopyaladım.

Kıyafet yönetmeliği ile ilgili küçük bir anım var. Lisede okurken bizde saçı örmek zorunluydu. Atkuyruğu hoş karşılanmazdı. Buna rağmen birçok arkadaşımın atkuyruğu ile geldiğini bilirim. Ben tam orta boy saç kestirmiştim , saçım öyleydi ki ne toplayabilirdiniz ne de uzun sayılırdı Bir gün atkuyruklu sınıf arkadaşım ile merdivenlerden iniyoruz, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde öğretmenlerden biri bize doğru koşarak merdivenleri çıktı ve arkadaşımın atkuyruğuna yapıştı. Kızın kafasını saçından tutarak sallamaya başladı. Bu berbat harekete eşlik eden tiz sesiyle "bu ne, bu neeee" diye çirkin bir bağırış. Etraftaki bütün öğrenciler şaşkınlık içinde bakakaldık. Arkadaşımın 5-10 saniye süren bu olayla ilgili utancını anlatmam mümkün değil.

Benim için, saçınızı örün ile vücut hatlarınızı belli etmeyin aynı anlam alanına ait. Açık saç da vücut hatları da kadınsılığı, dolayısıyla cinselliği çağrıştırıyor. Bu toplumda cinsellik normal birşey gibi algılanmaz, bastırılmaya çalışılır. Sanılır ki, cinselliğin varlığı bir gençten ne kadar uzun süre saklanırsa hayat o genç için o kadar iyi olur.

Toplumun bu konudaki genel muhafazakarlığı ve ürkekliği elbette ki okullarda kendini gösterecektir. Okullar, "bilinçli bireyler" yetiştirmekle ilgilenmiyorlar. Okullar, vasat olanı teşvik ediyorlar. Disiplinin, daima dışarıdan gelen ve korkuyla beslenen birşey olması gerektiğini, bir öğretmenin elinde kalan bir tutam kız çocuğu saçının bu husustaki tatmin edici ibretliğini sergiliyorlar. Elbette ki okullarda kadın-erkek ayrımı yapılacak. Toplum ne ise, okul da o olacak. Bu nedenle, eğitimin sihirli bir değnek olmadığı söylemek mümkündür.

Saygılar.