Mesajı Okuyun
Old 13-11-2010, 01:17   #4
censor86

 
Varsayılan

Şahsi kanaatim adli yargıda dava açılması yönündedir. Olayda hizmet kusuru olduğunu düşünmemekteyim. Çünkü hizmet kusuru, hizmetin kendi iç yapısındaki işleyişinde, oluşumunda ya da kuruluşunda meydana gelen aksaklıktan doğan kusurdur. Yani zararın hizmetin kendi iç özellikleri ve teşkilatnaşından kaynaklanmalıdır. Sizin anlattığınız olayda ise belediye işçisi itfaiye memurunun kişisel kusuru mevcuttur. Olaydaki zarar işçinin kendi kişisel kusuru nedeniyle hasara neden olmasıyla oluşmuştur.
Kişisel kusur; hizmetten kolaylıkla ayrılabilen hizmete yabancı olan bir olaydan zararın meydana gelmesidir. Herşeyden önce idarece yürütülen bir "hizmet" olayda yoktur. İlan asımını bir idari hizmet olarak görmek mümkün değildir. Direğin yıkılmasına işçinin dikkatsiz davranması nedeniyle oluşmuştur. Hizmetin niteliğinden kaynaklanan bir husus yoktur.
İkinci olarak idarenin kusursuz sorumluluğu asla müvcut değildir. Kanun kusursuz sorumluluk hallerini açıkça belirtmiştir. Bunlar; idarenin niteliği gereği tehlikeli faaliyetler yürütmesinden kaynaklanan sorumluluk, mesleki risk,sosyal risk ve kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesidir. Somut olay bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
KAldı ki idari yargının görevine girdiği kabul edilse bile doğrudan tam yargı davası açılamaz. Zararın doğrudan doğruya (salt) bir idari eylemden kaynaklandığı kabul edilse bile öncelikle idareden "önkarar" alınması gereklidir.
İşi garantiye almak için size nacizhane tavsiyem; İYUK md 9'u uygulayarak işi garantiye almanızdır. Maddede belirtildiği üzere idari yargıda dava açma süresi içerisinde adli yargıda dava açılır ve adli mahkeme idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verirse. Bu kararın kesinleşmesinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılabilmektedir.
Somut olayın adli yargının görevi alanına girdiğini düşünmekle birliktew İYUK md 9 sanırımki en temkinli ve güvenli yoldur. Adli yargıda açın davanızı eğer görevsizlik verilirse 9. mdye dayanarak davanızı idari yargıda sürdüre bilirsiniz hatta bu durumda idareden önkarar bile alınması gerekmemektedir. Burada püf noktası ise adli yargıda dava açacağınız süre "idari" yargıdaki dava açma süresidir adli değildir.