Mesajı Okuyun
Old 29-01-2012, 19:55   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av-ufuk,
Alıntı:
Yazan av-ufuk
Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2006/6691 Esas 2007/394 Karar 29.01.2007

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece alınan 10.03.2004 ve 04.05.2005 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında; zararın meydana gelmesinde %70 oranında kaçınılmazlık hali bulunduğu kabul edilerek, proje noksanlığından dolayı %5, zemin etüdünün bulunmamasına bağlı %15 ve fenni mesule ilişkin %5 kusur olmak üzere toplam %25 kusur davacı idareye ve imalata bağlı %5 kusur da davalı yükleniciye verilmiştir.

Zemin özellikleri araştırılmadan tip projelerin yükleniciye teslimi halinde, bunlardaki eksikliklerin BK.nun 357. maddesi uyarınca davacı idareye bildirilmesi sorumluluğu, yüklenicinin genel ihbar mükellefiyetinin bir gereğidir. Öte yandan, Yapı İşleri Özel Şartnamesinin 15 ve 20. maddeleri ile BİGŞ.nin 9, 10, 11 ve 13. maddeleri de davalı yükleniciye bu konuda BK.nun genel ihbar mükellefiyeti dışında ayrıca özel ihbar mükellefiyeti de yüklemiştir.

Bu durumda, yüklenicinin %5 imalat kusuru dışında, az yukarıda belirtilen noksanlıklarla ilgili olarak da varsa kusur oranının aralarında bir hukukçunun bulunduğu yeni bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle tesbitiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözden uzak tutulması doğru olmamıştır.

3- Davacı tarafça talep edilen tesbit giderinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken, bu hususun meskut geçilmesi de isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 1. bent uyarınca davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, aşağıda yazılı bakiye 358,20 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 29.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kolay gelsin

Emeğiniz için çok teşekkür ederim

Yargıtayın kararı, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/140 E. sayılı dosyası kararının bozulmasına ait bir karar; yani 2886 sayılı Kanun'a ilişkin; diğer taraftan (az da olsa) idareye kusur izafe eden bir karar görebilmek gayet güzel

4734 S.K. ve 4735 S.K. ilgili maddeleri ve BK m.357/3 ve BK m.361'e ilişkin -sizin- yorumunuzu da almak isterim

Kararı okuyunca birşey daha ekleme gereksinimi duydum: somut olayda husule gelen herhangi bir zarar söz konusu değil; tehlikeden kaynaklı olarak yapının tamamı boşaltılmış ve akabinde dava açılmıştır. Yani deprem olayı veya herhangi bir sebeple yapının yıkılmış olması v.b. husus söz konusu değil. Bu kararda "kaçınılmazlık" değerlendirmesi neden yapılmış merak ettim şimdi

P.S: Ana sözleşmede ihbar yükümüne ilişkin mevzuat dışında "özel madde" olmadığını tekrar edeyim

Tekrar teşekkürler,

Saygılar...